tag:blogger.com,1999:blog-61200309112906518112024-02-29T17:12:57.843+03:00MüTeveLLi HeYeTiPoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.comBlogger659125tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-63612645911715493312016-08-03T18:40:00.000+03:002016-08-03T18:40:28.500+03:00Ne Uzun...Ne uzun zamandır uğramamışım buralara.. Yerimde başkası olsa, dükkanı kapatır giderdi.. Ama bendeki yapışıp kalma hali, buraya da sirayet etmiş zaar..<br />
<br />
Aslında yazacak bir şey olmadığından mı? Yoo.. Hayat dediğin, her gün ayrı macera..<br />
Bazen; insan bazı alışkanlıklarından fark etmeden kopuyor demek.. Eskiden günde en az 2 defa bakardım buraya..<br />
<br />
Yazmayı önce siz bıraktınız..<br />
<br />
Hayatın ciddi bir kısırdögüye girdiğini inkar edecek değilim.. Ama isteyen, en ala kısırdögülerde bile anlatacak bir şeyler bulur.. Kabul ediyorum; yazmak ya da kendime dair bir şeyler anlatmak hususunda biraz isteksizim.. Bir süredir..<br />
<br />
Belki değişir, belki de devran bu şekilde dönmeye devam eder..<br />
<br />
Merak edenler için.. Aynı yerde, aynı mesleği yapmaya devam ediyorum..<br />
<br />
İşimi seviyorum ve her sene daha da iyi oluyorum.. Sıkılmak? Elbette.. İnsanoğlu sıkılgan varlık.. tabii ki sıkılıyorum.. Ama daha iyisi yok...<br />
<br />
Kısacası, buralardayım hala...<br />
Haberiniz ola ;)<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-80253105280340984652015-12-20T23:54:00.002+02:002015-12-20T23:54:35.289+02:00;ESTaa göklerden uzanan bir ipin ucunda sallanıyor gibiyim.. bazen, sallanmaktan midem bulandığında, can havliyle ayağımı indiriyorum yere.. artık nerede değerse yere; orda biraz dinleniyorum.. orası bazen steril bir hayat oluyor, bazen diplere vuruşlar.. çok fazla direnecek gücüm de yok, işin kötüsü.. bi yerden sonra ayağım dayanmıyor.. yeniden çekiyorum yukarı.. yeniden sallanmaya başlıyorum.. bir sonraki mide bulantısı krizine kadar..<br />
sadece istikrar istiyorum, lanet olası!<br />
biraz istikrar..<br />
"işte ben buyum"<br />
diyecek kadar kalmak istiyorum...<br />
bu da mı fazla?<br />
ben neyim, onu bile bilmiyorum..PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-15019047525453040062015-09-25T23:35:00.003+03:002015-09-25T23:35:39.583+03:00BuUzun zaman sonra, o sevdiğim sesi dinliyorum... Biraz rakı içiyorum..<br />
Rakı bile içemeyecek kadar enkazdım galiba bir süredir.. Lakin dinlendim..<br />
Bu kadeh, müziğe...PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-75272925068034590642015-02-20T14:30:00.000+02:002015-02-20T14:30:20.220+02:00Hal..Üstümde yine çirkin bir boşvermişlik ve üstesinden gelinmez bir bıkkınlık var!<br />
Bu hayatı nasıl sürdüreceğimi bilmiyorum!<br />
İçimden gelen tek şey, hiç bir şey yapmadan oturmak ama ondan da çok çabuk sıkılıyorum!<br />
Mesela şu an...<br />
Evdeyim.. Bilgisayar başında oturmuş çay içiyor ve sağa sola bakınıyorum. Film izleyeyim dedim, sıkıldım. Oyun oynamaya yeltendim, rakibin sürekli pas geçmesinden yıldım. Müzik dinlemeye kalksam, zaten kafam götürmüyor bir süredir..Yeni hiç bir şeye tahammülüm olmadığından, eskileri dinleyip duruyorum. Bir süre sonra kabak tadı veriyor elbet..<br />
Evi temizleyeyim desem, enerjim yok..<br />
Bişeyler okuyayım desem, derhal uykum geliyor..<br />
Tezimi yazmaya kalksam diycem; cehennem azabı; bu bahsi kapatalım lütfen...<br />
Ders hazırlayayım bari, pazartesi ne anlatıcam sınıfta demeye kalkmadan; ağzımın ortasına yumruk yemişcesine buruşuyor yüzüm...<br />
<br />
Bu isteksizlik ve ve hatta "hayat gayesizliği" beni nereye götürecek?<br />
Belli ki, hiç bir yere!<br />
Bir arpa boyu yol alamadım, şu lanet şehre geldiğimden beri!<br />
Kendimden, çevreden, insanlardan nefret eder hale geldim hatta.. Köpeklerimle ilgilenecek hevesim bile kalmadı...<br />
<br />
Benim için yapılabilecek bir şey var mı?PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-36200087200720371902015-02-07T16:32:00.001+02:002015-02-07T16:32:16.111+02:00Bunları Biliyor Muyuz? Kendimizi Yeterince Sorguluyor Muyuz? <div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<u><b><a href="https://www.youtube.com/watch?v=rg-yYi8saZY" target="_blank">DİPSOMANİ</a></b></u><o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<u><br /></u></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Dipsomani, eski Yunanca'dan köken alır. Dipsa: susuzluk,
mania: çılgınlık, anlamına gelmektedir. Psikiyatride dipsomani bir tür alkol
kötü kullanımıdır. Bu dar psikiyatrik anlamı ile tanımlamak gerekirse,
dipsomani karşı konulamayan bir şekilde ve periyodik bir biçimde alkol kullanma
arzusu ve yoğun miktarda alkol içme ataklarıdır. Çoğu kez zehirlenme düzeyine
kadar içme ataklarına karşın, nöbetler arasında alkole karşı isteksizlik
vardır. Bu ara dönemlerde birey, kontrolsüz içme davranışından dolayı kendine
şiddetli öfke ve nefret hissedebilir. Bazı özel durumlarda içme atakları
öncesinde huzursuzluk, bunaltı, gerginlik, çaresizlik, korku veya uykusuzluk
tabloları gözlenebilir. Yoğun miktarlarda alkol alınması sadece sarhoşlukla
sonuçlanmakla kalmaz kişide kontrolsüz davranışlarla giden 'kişilik
değişikliklerine' sebep olabilir. Dipsomanik içme davranışı gösteren kişiler
arasında azımsanamayacak ölçüde, iyi eğitimli ve sosyoekonomik bakımdan üst
düzeyde insanlar vardır ve bu kişilik değişiklikleri ciddi sosyal prestij kaybı
ile sonuçlanan yıkıcı etkilere yol açar. Özellikle kendini kişilerarası
ilişkilerinde aşırı şekilde baskılayan (sosyal fobi ve anksiyetesi olanlar)
ifade edemedikleri, biriktirdikleri duygularını (öfke, sitem,
hayalkırıklıkları, hüzün vb.) alkol etkisi ile patlar şekilde dışa vururlar.
Alkol etkisi ortadan kalktığında, geride çoğu kez hatırlamak bile istemedikleri
olaylar kalır. Bazı dipsomanlar, içme atakları dışında alkolden nefret dahi
ettiklerini söylerler. Bazı dipsomanikler için alkol kullanmak, bir anlamda
dönemsel çılgınlık gibidir. Dinamik ve varoluşcu açıdan dipsomani aslında 'alıp
başını gitmek' gibidir. Kişi kendinden ve ağırlığı altında ezildiğini düşündüğü
yaşamdan kişiliğini değiştirerek uzaklaşır. Bu seçim, varoluş bunaltısı ile baş
etmenin çok pahalı bir yoludur.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
GÜNLER BOYU SÜREBİLİR <o:p></o:p></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
Dipsomani atakları bazen saatler, bazense günler boyu,
bedenleri dayanamaz hale gelene kadar sürebilir. Bazı kişiler, bu nöbetler
sırasında evlerini, işleri terk ederek giderler.tehlikeli ara sokaklarında
sızmış olarak polis tarafından bulunarak evlerine teslim edilenler olur.
Bunların arasında, sosyo-kültürel düzeyi nedeniyle asla bu duruma düşmeyeceği
düşünülen insanlar bulunur. Alkolik olmadıklarını, hatta ara dönemlerde
alkolden nefret ettiklerini söyleyenler, yüksek miktarlarda alkol alımının
kaçınılmaz bir sonucu olarak alkol bağımlısı haline gelirler. Nöbetler
arasındaki süre gitgide kısalmaya başlar. Daha önceden birkaç ayda bir gelen
ataklar, artık birkaç haftada bir gelmeye başlar ve insan sürekli içici
durumuna gelir. Erken dönemlerde bu tür sorunları olan bireylerin bir kısmı,
iyi bir terapi ile alkol kötü kullanımını bırakabilir. Dipsomaniye zemin
hazırlayan, altta yatan psikiyatrik rahatsızlıklar (sosyal fobi, depresyon,
anksiyete vb.) çoğu kez tedaviye iyi yanıtlar verir. Altta yatan nedenlerin tedavisi,
dipsomani üzerinde olumlu etkiler yapacaktır. Ancak kesin tedavi, tüm alkol
bağımlılıkları ve kötü kullanımlarında olduğu gibi hiç alkol almamak ve
yoksunluk tedavisi olmaktır.</div>
PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-48743079417117282262015-01-08T08:55:00.000+02:002015-01-08T08:55:35.312+02:00Hayat boşlukta salınmak mı ki?Yapmam gereken o kadar çok şey var ki!<br />
Ama sorumluluklar biriktikçe, bende bir kabuğuna çekilme hevesi baş gösteriyor. Ne kadar sorumluluk varsa, o kadar derine kaçasım geliyor..<br />
<br />
Sadece yapacak hiç bir şeyi olmayan bir insan olmak istiyorum galiba.. Hani şu eve gelince televizyon karşısına geçip, meyve soymak durumunda olanlardan...<br />
<br />
Galiba Antalya'ya taşındığımdan beri, herşey kötü gidiyor..<br />
Gitmeli mi burdan artık?<br />
<br />PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-10601436797579473742014-12-30T23:16:00.000+02:002014-12-30T23:16:56.358+02:00Yıl Bitiyor, Yenisi?2014'e veda ederken; yeni yılla ilgili yazı yazmak adetullahtandır :)<br />
<br />
Efendim, 2014'ün benim için boş bir yıl olduğu, sağır sultanın bile malumu..<br />
Hele son aylarında yemiş olduğum kazık, dillere destan..<br />
Ama napıcaz? Hepsini geride bırakıcaz :)<br />
Bırakıyorum!<br />
<br />
2015' e içim tertemiz girmek istiyorum..<br />
Karamsarlıktan, umutsuzluktan ve ruhani yorgunluktan arınmak istiyorum...<br />
<br />
Yeni bir yıl ile birlikte, yeni hisler taşımak istiyorum içime...<br />
Umut...<br />
<br />
Büyük hayaller kurmayacağım...<br />
Nasılsa gerçek olmuyorlar..<br />
Ama o büyük hayallerin, büyük hayal kırıklıkları oluyor..<br />
Olmasın...<br />
<br />
Küçük şeyler istiyorum bu sene..<br />
Biraz umut, biraz huzur ve dinginlik..<br />
Stabilite yahu :D<br />
<br />
Ve tabi para :))<br />
<br />
Geçen Godsy'ciğim benimle dalga geçti;<br />
"Her sene düşürüyorsun istediğin meblayı; ilk sene 250.000, geçen sene 50.000 istedin. Bu sene ne isteyeceksin bakalım?" dedi :D<br />
Evet, bu sene çıtayı iyice aşağı çekiyor ve 30.000 TL istiyorum :))<br />
Aradan geçen zamanda borçlarımın bir kısmını ödediğimi ve gerçekten de borcum kadar para talep ettiğimi de burdan anlayabilirsiniz bence :D<br />
<br />
Budur...<br />
<br />
Sağlık olsun azizim.. Önce sağlık... Kötü haberler almayalım...<br />
<br />
Huzurumuz olsun....<br />
Aşk olsun, bak valla hayır demem :))<br />
<br />
Hepsi bu...<br />
<br />
Haydi bakalım 2015..<br />
Mütevazi gel ama hakkaten gel yani :D<br />
<br />
<br />PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-19966851270747366802014-12-28T18:16:00.000+02:002014-12-28T18:16:39.272+02:00Hayat Dersi..Hayatla ilgili öğrendiğim en önemli ders, ne olursa olsun birinin kalbini kırmamak gerektiği...<br />
Hani "Ah almak" derler ya.. İşte onu almayın.. Çünkü hiç bir şekilde, cevapsız kalmıyor..<br />
<br />
Bunu en net, siz de anlattığım son olayda gördüm...<br />
Beni bu kadar üzen ve değersiz hissettiren adam, bir süredir twitter'da aşk acısı ve terkedilmişlik soslu şeyler paylaşıyor..<br />
Yani tam olarak beni nereden kırdıysa, oradan kırılıyor.. Kırılmak ne kelime, parça parça ediliyor..<br />
Dilimin ucuna kadar gelip de "o kadar da abartmayayım, ne kadar üzüldüğümü de görmesin bi zahmet" dediğim herşeyi yazıyor..<br />
Teknoloji yeterince ilerlemiş olsa, ekrandan gözyaşları akacak, o derece...<br />
<br />
Buna bir yandan üzülüyorum...<br />
Üzülmemin ilk sebebi, sanırım hala ona kıyamıyor olmam..<br />
İkinci sebebi ise; bu kadar sevmek ve üzülmek için, benden başkasını seçmiş olması.. Yani; madem birini bu kadar sevebilecek potansiyelin vardı, beni seveydin... Allahın salağı!<br />
<br />
Bir yandan da seviniyorum, ne yalan söyleyeyim... Beter olsun! Sadece benim değil, benimle birlikteyken umut verdiği her kadının da ahını aldı neticede.. Bazı kötülükler de karşılıksız kalmasın yani :)<br />
<br />
Bu yeni farkındalığımla da, kendi geçmişime bakıyorum.. Acaba diyorum, bunca zamandı kırdığım kalplerin bedelini mi ödüyorum ben de?<br />
Gençken (:p) biraz hızlı olduğum doğrudur.. Bilerek yapmasam da, birilerini üzdüğüm de doğrudur.. Demek ki diyorum, ben de bedel ödemişim... Bunca mutsuzluğun ve kahredici anının başka gerekçesi olamaz yani :D<br />
<br />
Ama geçmişte kaldı anacım... Herşey geçmişte kaldı.. Bundan sonra; kimseyi üzmek, kalbini kırmak yok.. Bir kalp, kolay onarılmıyor; öğrendim..<br />
<br />
Velhasıl kelam; hazır yeni bir yıl da gelmek üzereyken, bununla ilgili bir takım kararlar almanın tam vaktidir...<br />
<br />
Alırsam, paylaşırım :DPoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-62084346145829700752014-12-20T21:14:00.001+02:002014-12-20T21:14:43.662+02:00Veda..Bugün ayrılığın 10. günü.. 10 gündür sana üzülüyorum sevgili.. Kaybına..<br />
<br />
Bu gece son sevgili.. Bu gece bırakıyorum.. Son kez sana kalkıyor kadehim..<br />
<br />
Üzüldüğüm şeyin sen olmadığını; bunca zamandır içimde biriktirdiğim sevme hasreti olduğunu idrak ettim..Ona yazık oldu, bu sürede..<br />
.<br />
Ben seni değil, sevmeyi hayal ettiğim adamı sevdim.. Senin suretini kullandım gerçi, hakkını helal et..<br />
<br />
Artık kızmayacağım sana..<br />
O çok inandığını deklare ettiğin tanrın var ya.. Ona havale ediyorum seni bundan gayrı...<br />
<br />
Ne büyük hayallerle evinde bıraktığım herşeyi atmışşsındır eminim... Atmadıysan da at... Bu saatten sonra, yalvarsan da girmem o eve...<br />
<br />
Bu saatten sonra değil seni, sana benzeyen kimseyi sevmem...<br />
<br />
Bu kayıp benim değil sevgili...<br />
<br />
Sabahına hediyem olsun; son sözüm olsun...<br />
<a href="https://www.youtube.com/watch?v=zsfwHonVu7E" target="_blank">Veda Şarkısı</a><br />
<br />
Bu kez gerçekten elveda sevgili...<br />
<br />
<br />PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-67021925001666302132014-12-17T01:05:00.001+02:002014-12-17T01:05:30.210+02:00Yoo!Ben gitmesine giderim, hiç sorun değil..<br />
Ama sen ne olursun benden sonra?<br />
Kusura bakma da;<br />
Dedirtemem kendime...<br />
<br />
"Bunu mu sevmiş yıllarca?"PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-23533944408348380392014-12-14T03:19:00.000+02:002014-12-14T03:19:34.419+02:00Günah Çıkarma..Şimdi yalan yok; ben otuz yaşımı geçeli oldu biraz.. Yani aslında öyle toy, acemi biri sayılmam.. Ama insanın yaşıyla birlikte büyümeyen bir şeyler var..<br />
<br />
Uzun bir yalnızlık döneminden geçtim..<br />
Kimseyi istemedim uzun süre hayatıma.. Sonra yalnızlığa alıştığımı farkettim.. Sonra üşendim, yeni şeylerin tümüne; alışkanlıklarıma sarıldım...<br />
En son, yalnızlıktan yorulduğumu fark edip, kendimi dünyaya açayım dedim...<br />
Ama işte; insanın yaşıyla hiç de alakası olmayan şeylerden biri, henüz yaşanmamış şeylerin olduğu gerçeği imiş...<br />
"Bu saatten sonra, en fazla ne olabilir ki" dediğim zamanda bile, mevlam şaşırtmayı deniyor ya beni.. İyi niyetine kurban, seni mi kırıcam? En güzel ben şaşırırım!<br />
<br />
Bana zaman ayıran, benimle ilgilenen, beni merak eden, cepleri güzel kelimelerle dolu bir adam tanıdım.. Farklı bir şehirde yaşayan.. İşi işime, yaşı yaşıma, aklı aklıma denk.. Tadından yenmez.. Öyle çok yakışıklı sayılmaz ama o kadar kusur bende de var...<br />
<br />
Velhasıl..<br />
<br />
Yaşadığım korkunç evlilik deneyiminden yanmış ağzım için bile, yoğurdu üfleyemedim.. Bildiğin aşık oldum, hem de bayaa.. Evlenme teklifi etti; inanmazsın ya, olur dedim!<br />
<br />
Ama işte, asıl hikaye sonra başladı..<br />
<br />
Tam olarak, "bu yaştan sonra, bunu da mı görecektim" kısmı burda başlıyor..<br />
<br />
Çok da detaya girmek istemiyorum, mecalim yok zira anlatmaya...<br />
Neticede, ayakta uyutulmaya ne kadar müsait biri olduğumu öğrendim.. Birinin bana yalan söyleyebileceği aklımın ucundan bile geçmiyor! Neden söylesin ki yalan, sakıncalı olduğunu düşünse yapmaz zaten gibi bir mantık hakim bende.. Ama işte, o işler öyle olmuyormuş...<br />
<br />
Bahsettiğim zaman dilimi ne kadar kısa da olsa; geçen her bir gün X 24 saat boyunca yalan dinlemişim meğer... Bak bu da çok enteresan.. Bu kadar yalan neden? Bari anlattıklarının bir kısmı doğru olsaymış...<br />
İşinden, yaşından, eğitiminden falan bahsetmiyorum; onlar doğru şükür (beterin beteri var ne de olsa) Bahsettiğim başka...<br />
Yahu amma uzattım.. Neticede; bu adam ülkenin dört bir yanında sohbet muhabbet ettiği onlarca kadın olan biri çıktı.. Bunların herhangi biriyle bir şey yaşıyor mu bilmiyorum.. Zira kanıtlayamıyorum.. Ama hissediyorum! Bu çirkin sürecin bana kattığı en güzel şey de bu oldu galiba.. Hislerimin ne kadar kuvvetli olduğunu hatırlattı bana.. Bir konuda içinde şüphe varsa, bir türlü rahat edemiyorsan; orda mutlaka bir bit yeniği varmış.. İçimdeki kadına güvenmem gerekirmiş.. Ama işte, insan kondurmak da istemiyor.. Hangi insan evladı, göğsünü gere gere "süper aldatılıyorum, bana muhteşem yalanlar söyleniyor" der ki? Ben de demedim...<br />
<br />
En can alıcı kısmı da sona sakladım.. Bakın herhangi biri bunu anlatmaz.. Kendine yediremez.. Ben yediririm, umrumda değil.. Yedim bi bok, inandım mal gibi; ben biliyorsam, siz de bilin.. Salak olduğum için beni daha az sevecek değilsiniz.. Ya da "bu salağı bir de ben kandırayım" demezsiniz umarım...<br />
<br />
Geçirmekte olduğu kötü günler sebebiyle, benden 2 günlük bir zaman istedi.. Her tür iletişim yolunu kapatıp, hayatıyla ilgili önemli kararlar almak için kendisiyle kalmak istediğini deklare etti.. Son derece medeni ve elzem buldum.. Dedim peki; nasıl istersen, öyle...<br />
O iki gün bitmedi ya!<br />
Dört gün olduğunda artık, şüphelendim ve ben arayayım bari dedim...<br />
O telefon açılmadı ya!<br />
O akşam belki 10 defa aradım... Bir de endişeleniyorum, başına bişi mi geldi diye; te allam..<br />
Ertesi gün iş yerinden ulaştım, cebinden ararsam yine açmaz belki diye..<br />
Verdiği cevap ne olsa beğenirsin? "Kimseyle konuşmak istemiyorum çünkü"<br />
Lan ben seni dün akşam aradığımda, bir saat boyunca meşguldü telefonun? O mecburi bir konuşmaymış...<br />
Aman ne sikimse.. (özür)<br />
<br />
Yazıklar olsun kabilinden bir konuşma ile noktaladım, o şok anlarını...<br />
<br />
Hala da anlamış değilim, başıma ne geldiğini... Ya da neden benim başıma geldiğini...<br />
Bunca zamanlık yalnızlıktan sonra ve bu yalnızlığa nokta koymaya karar verdiğim ilk seferde başıma böyle bir şey gelmiş olması; Tanrı'nın bana "sen artık bi vazgeç bu işlerden" demesinin bir yolu olabilir mi?<br />
<br />
Velhasıl kelam; hayatımda belki de ilk defa bu kadar ayakta uyutuldum, böylesi ucuzca aldatıldım (ondan emin değilim) ve bu şekilde terk edildim...<br />
<br />
Lan tamam, her şey insanlar için de; karşımdaki insan değil?<br />
<br />
Bu yazıyı yazana kadar, acı çekmekteydim aslında.. Üstünden henüz 3 gün geçti çünkü... Ama bir kaç saat önce bir idrak geldi bana..<br />
Saçma gelecek belki ama, whatsappta sürekli online olduğunu görmek, twitterda her kadının üstüne alınabileceği şeyler paylaşması falan..<br />
Aydınlandım!<br />
Ve kabullendim...<br />
Umursanmadığımı, önemsenmediğimi, kıymetsiz olduğumu, yerimin derhal dolduğunu, yalanlar duyduğumu, bir yalana inandırıldığımı ve belki de aldatıldığımı...<br />
Hepsini kabulleniyor ve şu yaşımda kendime bu kadarlık bir yanılma payı bırakıyorum...<br />
<br />
İlk yanılma payım da efsane gerçi ama.. Olsun yahu, benden kıymetli mi?PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-83637614845311582014-12-09T15:31:00.000+02:002014-12-09T15:31:03.812+02:00Ancak...<div class="MsoNormal">
Bu tip bir sessizlik, ancak ölmüş olman durumunda; bu tip
bir yalnızlık, ancak ölmüş olmam durumunda kabul edilebilir..</div>
PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-9556803380913657912014-12-08T22:04:00.000+02:002014-12-08T22:04:43.385+02:00Nasıl?Bazı dertleri taşımak, olgunluk ister..<br />
Alışmak ister, benimsemek ister..<br />
Bazı dertleri taşıyabilmek için, o dertlerden hiç kurtulamayacağını bilmek gerekir.<br />
Usul usul sahiplenmek...<br />
<br />
Önce biraz içmek istersin..<br />
Sonra daha da çok içmek istersin...<br />
Zamanla; içince geçmediğini idrak edersin..<br />
Geçmiyor işte içince...<br />
Kafan güzelken, aklındaki tek şey o dert..<br />
Sonra ayılırsın, kafan leş gibi..<br />
Aklına gelen ilk şey, yine o dert...<br />
Uslanmazsın, yarın bir daha..<br />
Ertesi gün bir daha...<br />
<br />
Bazı dertlerle, içerek başa çıkılamayacağını öğrenmen gerekir...<br />
Bazı dertlerin senden asla gitmeyeceğini...<br />
<br />
Ben mesela...<br />
Nasıl mutlu olunacağını bile bilmiyorum...<br />
O dert benden giderse, nasıl yaşayacağımı bilmiyorum...<br />
<br />
Ha uslanmıyorum, içmeye devam ediyorum...<br />
Sabah kalkıyorum, kafam leş gibi..<br />
Ama aklımda yine o dert..<br />
<br />
Derdim benden gitmesin, ben nasıl yaşanır bilmiyorum...<br />
Derdim benden gitse de, nasıl yaşanır bilmiyorum...<br />
<br />
Şu lanet hayatı nasıl yaşayacağımı bilmiyorum!PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-27955547886356123502014-11-28T14:55:00.002+02:002014-11-28T14:55:16.971+02:00Yakarış!Sanırım çıldıracağım!<br />
Sanırım aklımı kaybetmek üzereyim!<br />
<br />
Ne olur, bana bir yol göster...PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-4970351422264237422014-11-27T23:05:00.003+02:002014-11-27T23:05:48.147+02:00Önemli SoruBir şarkı yapayım desem, yarın üstüme yürür diye korkarım..<br />
Şiir yazmaya yeltensem, yarın yüzüme tükürmesi en büyük endişem...<br />
Tüm duygularım geçici..<br />
Zaman zaman kendimi sevmekten bile vazgeçiyorum..<br />
Bi yandan içimi rahatlatıyor bu his..<br />
Kendimi sevmekten vazgeçtiğim bile oldu diyorum...<br />
Kimler gelir, kimler geçer..<br />
Bi yandan da ölümüne korkuyorum...<br />
Bunca istikrarsızlık, kimbilir nelere gebe?<br />
<br />
Hadi şimdi nispeten gencim..<br />
Peki ya sonra?PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-83059947829865940932014-11-26T23:07:00.000+02:002014-11-26T23:07:50.660+02:00....bugün fark ettim ki; ben yıllardır hep "iyi" olmuşum lan!<br />
ne yaşarsam yaşayayım, hayatımda hiç bir aksaklık yaratmamış!<br />
sadece annemin kanser olduğu haberini aldığımda işten izin almışım...<br />
evlendiğimde balayı bile yapmadım, boşanırken kafa izni kullanmadım..<br />
<br />
bugün hayatımda ilk defa, kafa izni yaptım kendime..<br />
"iyi değilim" dedim ve çıktım...<br />
dersleri yapmadım, okulda oturmadım, kimseye bir şey söylemeden çıktım..<br />
<br />
iyi değilim lan hayat!<br />
sana verecek hiç bir şey kalmadı bende..<br />
bir laf vardır ya hani, kiminse affetsin...<br />
"bende, sana yetecek kadar ben kalmadı" diye..<br />
hah işte tam ondan...<br />
<br />
uzun zamandır içmiyordum..<br />
hatta beni tanıyanlar garipsiyordu...<br />
garipsemeyin!<br />
döndüm...<br />
tüm sefil hayatıma, tam kadro geri dönüş yaptım..<br />
5 efes, 2 paket sigara ve bolca müzik ile yeniden aranızdayım...<br />
<br />
kelimelerim kayıp gerçi..<br />
belki alkolsüzlükten..<br />
onlar bile döner belki, belli mi olur?<br />
<br />
her türlü kabulleniş, bir nevi tövbe..<br />
bundan sonra haddimi aşmayacak, saçma sapan umutlara kapılıp mutlu olmaya yeltenmeyeceğim...<br />
işime gidecek, evime gelecek ve edebimle içeceğim...,<br />
<br />
bir daha bırakmayacağım seni, canım sefaletim...PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-46453803428862160012014-11-15T22:48:00.001+02:002014-11-15T22:48:07.609+02:00!!!Kalbiniz donmuş lan sizin!<br />
Bir insan evladı beni nasıl sevemez anlamıyorum...<br />
Dünyanın en kolay şeyi beni sevmek...<br />
<br />
Allah belanızı versin de hepimiz kurtulalım!PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-76310657010755954052014-11-07T14:19:00.000+02:002014-11-07T14:19:46.212+02:00Milli YasAnkara'daki arkadaş, 25 ekimde evlenmiş arkadaşlar...<br />
Bir daha benimle "bahtsızlık" konusunda sidik yarıştırmak isteyen olursa; devler ligine yükseldiğimi bilsin isterim...<br />
Hepinizin izniyle, bugünü milli yas ilan ediyorum!<br />
<br />
Not: Daha 20 Eylül'de benimle fingirderken 25 ekimde evlenmiş olması da manidar yalnız...<br />
adamın evlenesi varmış, ilk tuttuğunu oturtmuş nikah masasına...<br />
ah ulan :(((<br />
<br />
Not 2: Resmen böğüre böğüre ağlayasım var şu an.. Kendimi alkolle sterilize edicem bu gece :(((<br />
<br />
<br />PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-63755531687388834342014-10-13T03:19:00.000+03:002014-10-13T03:19:46.947+03:00Rakam <div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">Dün gibi sanki ama üstünden 596 gün
geçmiş.. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">596 defa güneş doğmuş üstüne! <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">Kim bilir kaç dolunay, kaç güneş
patlaması, kaç yıldız yağmuru..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">O gün doğan çocuklar, baba diyor
şimdi :(<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">Bir kez daha saygı duydum bak sana.. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">Ne inatmış yahu, ne inatmış!! <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">Gerçekten sözünün eri bir insansın.. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">Tebrikler.. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">Cidden..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">Ne diyordu Umay, 97'de?<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;">"<i>Biraz daha geç kal ki, bir şey
daha bulayım.. <o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;"><i>Bir gerçek daha,<o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;"><i>Yanında dublörüyle..<o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;"><i>Bir gerçek daha ister misin?<o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;"><i>Özlemiyorum seni..<o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;"><i>Bir gerçek daha?<o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;"><i>Hiç sevmedim seni..<o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;"><i>Belki de başka bir ... peşindeyim..<o:p></o:p></i></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%; margin-left: 2.35pt;">
<span style="line-height: 200%;"><i>Her şeyi unutuyorum..</i>"<span style="font-size: medium;"><o:p></o:p></span></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 200%;">
<br /></div>
PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-49242098904792734012014-10-13T02:32:00.000+03:002014-10-13T02:32:15.119+03:00Talep...Böyle hemen her akşam rakı içecek biriyle evlenmek istiyorum..<br />
Hayattaki yegane gayesi, eve gelip benimle rakı içmek olan biriyle..<br />
İyi günde şerefe, kötü günde kedere içebilecek birini...<br />
<br />
Benim hiç sevmediğim felsefeyi biraz bilsin isterim.<br />
Çünkü evlilik dediğin, biraz birbirini tamamlamak neticede..<br />
Benim eksiğim, onun tamı olsun..<br />
<br />
Kelimelerle arası iyi olsun..<br />
Çünkü ben içtim mi, içimden bir sefil kelime oyuncusu çıkıyor..<br />
Bana laf yetiştirsin, ilham olsun...<br />
O konuşsun, ben yazayım istiyorum..<br />
O da yazsın sonra, ben de ona bir iki şey yazdırabileyim, ilham olup..<br />
<br />
İşte istiyorum, istiyorum da..<br />
Şu hayattan hangi istediğimi alabildim ki diye sormadan da edemiyorum..<br />
<br />
Şimdi kalksam, en sanalından evlenme teklif etsem Ali'ye..<br />
Kesin annesi izin vermez benimle evlenmesine...<br />
<br />PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-56868688988935208262014-10-11T15:25:00.000+03:002014-10-11T15:25:01.960+03:00Had..<div class="MsoNormal">
Ne demek seni tam sevmiyorum?<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Ben senin iki gözüne aynı anda bakamıyorum bile..<o:p></o:p></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
Ne haddime, tüm varlığını tam olarak sevmek?</div>
PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-10688734804109667792014-10-11T15:23:00.000+03:002014-10-11T15:23:19.415+03:00Emanet..<div class="MsoNormal">
I.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Canım!<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Benim kalbimi sana yapmışlar..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Ne zaman adını duysam, sahibini görmüş köpek gibi çırpınışı
bundan..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Al istersen..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
II.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Canım!<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Ellerimi sana yapmışlar benim..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Her avuçtan düşmesi bundan..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Muhtemelen yerli yersiz üşümesi de..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Böyle çok işlevsiz..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Al istersen..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
III.<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Sahibi olmadığım bir şeyin, ömürlük bakıcısı olmak zor..<o:p></o:p></div>
<div class="MsoNormal">
Sahibi geldiğinde mahcup olmamak için, kendimin gibi
bakmak..<o:p></o:p></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
Her şeyim emanet..</div>
PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-41174350811336392382014-10-07T04:18:00.001+03:002014-10-07T04:18:32.796+03:00SöyLe...Bilmez misin; dökerim yüzümü her ağladığımda..<br />
Bilmez misin, geriye kalmaz tek bir mimik bile...<br />
<br />
Söyle Allah aşkına,<br />
Nesini sevmedin yüzümün?<br />
<br />PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-38273333523347683592014-10-06T02:23:00.000+03:002014-10-06T02:23:03.555+03:00My Epinephrine ( I Said Mine!!! )<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Vücutta olağanüstü koşullar oluştuğunda hızla kana
salınır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Çevresel damarları büzer; kalp, kas ve beyin
damarlarını açar, kan basıncını yükseltir.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Kalp hareketlerini hızlandırır, kalp debisini
artırır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Bağırsak hareketlerini yavaşlatır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Karaciğerde depo edilmiş glikojeni yakarak, glikoza
çevrilmesini, bunun da kana geçerek kan şekerinin yükselmesini sağlar.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Serbest yağları ve laktik asidi artırır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Bronş kaslarını gevşetir, solunumu derinleştirir ve
hızlandırır. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Böylece kişi acı, korku, endişe hissetmez..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Her zamankinden daha kuvvetli ve dayanıklı
olabilir..<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Daha hızlı koşabilir, normal şartlarda kaldıramadığı
ağırlıkları kaldırabilir hale gelir..<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal">
<span style="font-family: "Times New Roman","serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><a href="https://www.youtube.com/watch?v=KS5tWYtSq_g" target="_blank">my/one/shot/epi/daily/dose</a></span></div>
PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6120030911290651811.post-42452975047855084502014-10-02T00:15:00.001+03:002014-10-02T00:15:35.251+03:00Akademi'nin Bug'ı, Araştırma Görevlileri...Son zamanlarda ayyuka çıkan ve çıkmasında payımın büyük olduğunu düşünmekten keyif aldığım "akademik zam" vesilesi ile; uzun süredir içimde kalan bir kaç şeyi yazmak istiyorum..<br />
<br />
Akademinin en alt kademesinde iki grup var..<br />
Öğretim Görevlileri<br />
Araştırma Görevlileri<br />
<br />
Öğretim görevlisi fakültede ya da daha fazla oranda ilçelerdeki meslek yüksek okullarında görev yapar.. (ki ben ilçede görev yapan bir öğretim görevlisiyim)<br />
Görev tanımları 2547 sayılı yüksek öğrenim kanununda şu şekilde geçer:<br />
<i>Öğretim Görevlisi: Yüksek öğretim kurumlarında ders vermek ve uygulama</i><br />
<i>yaptırmakla görevli öğretim elemanıdır.</i><br />
<br />
Görev tanımlarını açacak olursak; ders vermek, öğrenci danışmanlığı yapmak (buna öğrencilerin ders kayıtlarını yapmak da dahil), okulun idari görevlerinde hiç bir maddi karşılık almadan bulunmak, okuldaki komisyonlarda görev almak (bazen bu komisyonların görevi sabaha kadar sürebiliyor)<br />
Görev tanımı dışında; akademisyen olmanın verdiği vicdani yük ile, akademik çalışma yapmak (makale yazmak, kongrelere katılmak, yayın yapmak) ve lisans üstü çalışma yapmak var..<br />
<br />
Mesela biraz kendimden bahsedeyim..<br />
<br />
Merkeze 120 KM mesafedeki bir myo'da görev yapıyorum.. Program koordinatörüyüm, tüm ders kataloglarının hazırlanması, sisteme tanıtılması ve ders görevlendirilmelerinin yapılması benim işim.. 200'den fazla öğrencinin danışmanlığını yürütüyorum, ders kaydını yapıyor ve her tür sorunları ile ilgileniyorum.. Bunların yanında bölümde iki hocayız ve diğer hoca sadece 2 gün okula geliyor.. Bu sebeple haftada 32 saat derse giriyorum.. (ki bir öğretim görevlisinin maaş karşılığı olarak girmesi gereken ders sayısı haftada 12 gündüz saatinden ibarettir. Müdür yardımcısının ise haftalık zorunlu ders yükü 6 saat ile sınırlıdır.) Bu girdiğim dersler için önceden (gece geç saatlere kadar ya da tüm haftasonu boyunca) ders hazırlıyorum. Girdiğim derslerden gece eğitimine ait olan 16 saat dersin sadece 8 saatinin ücretini alabiliyorum, gerisi kamu yararına.. (Sabah 08:30'da başlayıp, öğlen yemek arası dışında nefes bile almadan gece 23:20'ye kadar süren derslerim var)..Girdiğim her bir dersten; her öğrenciye, 4 not kriteri girmem gerekiyor.. Vize, final, quiz yapıyor, sayfalarca ödevler okuyorum... Her dönemin sonunda bir de bütünleme sınavları yapıyorum.. Aynı eziyet tekrarlanıyor yani.. Bu da yetmezmiş gibi; müdür yardımcısıyım.. Okuldaki tüm eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütülmesi, sınav ve ders programlarının hazırlanması ve kontrolü, yürütülmesi ve sorunsuz sonlandırılması benim işim.. Bunun yanında her türlü sosyal ve kültürel aktivitede de yine ilk ulaşılan isimim... Mezuniyet törenleri, bahar şenlikleri, özel gün ve haftaların planlanması, her tür protokolün ağırlanması vb. benim işim... ( Müdür yardımcılığının tek kuruş bile maddi getirisi yok, bu arada) .. Bunun yanında akademik olarak yükselebilmek için yüksek lisans yapmaya çalışıyorum (hem de farklı bir şehirdeki üniversitede, hocayla mail yoluyla anlaşmaya çalışarak).. Yıllardır tezimi yazamadım yoğunluktan ve bunu garip bulmuyorum, bu şartlar altında... Bunun karşılığında kazandığım para xxxx lira gibi bişey.. Yılda 7 defa ek ders ücreti alıyorum... Onlar da ortalama xxxx lira civarında... [Vazgeçtim miktar yazmaktan.. Biraz utandım, bize reva görülen maaştan açıkçası :( ]<br />
<br />
Peki Araştırma Görevlisi ne yapar?<br />
Ar. Gör.'ün bir kaç ar. gör. le paylaştığı bir odası olur fakültede. Devlet memurları ile aynı mesai saatlerine tabiiler.. Görev tanımları 2547 sayılı yüksek öğrenim kanununda şu şekilde geçer: <i>Araştırma Görevlisi: Yüksek öğretim kurumlarında yürütülen eğitim-öğretim,</i><br />
<i>araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan, yüksek öğretim kurumunun yetkili</i><br />
<i>organlarınca verilen akademik nitelikteki diğer görevleri yapan ve lisansüstü öğrenim</i><br />
<i>yapmakla yükümlü olan öğretim elemanıdır.</i><br />
<i><br /></i>
Yani: kendisine tahsis edilmiş odada oturur, hocası (yani asistanı olduğu kişi) gönderirse gider sınıfta ders anlatır. Hocası görevlendirirse sınav kağıtlarını okur, hocası görevlendirirse çevirisini yapar, hocası görevlendirirse anketlerini yapar, kendi kariyerini oluşturacak olan yüksek lisans derslerine girer (tek bir koridor geçerek hem de), hocasının çayını götürür, hocasının sigarasını alır, hocasının çocuğunun ödevlerini yapar, hocasının çocuğunu kreşten alır vs....<br />
Tüm bu süreçlerin sonunda; anketini yaptığı çalışmaya adı üçüncü isim olarak yazılır fln.. Yüksek lisansını bitirdiğinde, doktorada yeri hazırdır. Çünkü hocası onu yarı yolda bırakmaz.. Doktorasını yapar ve bu defa da yardımcı doçent kadrosu onu beklemektedir. Sonra da işte; öğretim üyesi olur!<br />
<br />
Araştırma görevlileri xxxx lira gibi bir şey kazanmaktadır..<br />
Yani öğretim görevlilerinden fazla...<br />
<br />
Üstelik kendilerini "araştırma yapmakla görevli bilim insanı" olarak görmekten ve topluma da bu şekilde lanse etmekten keyif alırlar.. Bilim dediğiniz çay götürmekse, gerçekten rakipsizdirler!<br />
<br />
Akademide hiç bir işe yaramayan, bazı kodamanlar kendi çayını yapmaya üşeniyor diye istihdam edilmiş zavallılardır!<br />
Üzerine bilim yaptıklarını iddia ettikleri konuda en ufak bir teorik bilgileri yoktur!<br />
Şöyle bir örnek vereyim. Turizm alanında yaklaşık 15-20 yıldır kullanılan bilgisayarlı önbüro sistemleri, bazı eski basım kitaplarda doğal olarak yer almıyor. Ve aklındaki her şeyi kitaplardan öğrenmiş olan bu zavallı araştırma görevlisi, yazdığı makalenin literatür bölümünde otomasyon sistemlerinden bahsetmeyi unutuveriyor! Çünkü bilmiyor! Turizm alanında öğrenci yetiştirsin diye eğitilen bu zavallıcık, hayatında turist olarak bile otele girmemiş ki.. Maazallah girse, deskteki monitörleri görüp, resepsiyonisti oyun oynamakla itham edecek!<br />
<br />
Bu kadar nefreti neden kustum?<br />
#akademikzam konusunu tartıştığımız, sohbet ettiğimiz bir platformda densizin biri kalkmış; araştırma görevlisinin bilim üretmekle mükellef olduğunu, bunun yanında öğretim görevlisinin öğretmen statüsüne alınarak milli eğitim bakanlığına bağlanması gerektiğini yazmış!<br />
<br />
Neymiş efendim, yüksek lisans yapan öğretmen de varmış...<br />
<br />
Bre gereksiz, bre zavallı, bre kaynak israfı!<br />
<br />
Seninle aynı sınava girdim (ALES)<br />
Seninle aynı puanı aldım<br />
Seninle aynı mülakatlara girdim<br />
Tamamen aynı yeterliliklere sahiptik akademik olarak..<br />
Ama ben tercihimi, birilerine çay götürmektense; öğrenci yetiştirmekten yana kullandım!<br />
<br />
Bunca yıllık ömründe birilerinin dediklerini papağan gibi tekrar etmekten başka zerre katkın olmamış dünyaya.. Bırak bari biz, topluma akademik olarak faydalı olalım.. Gencecik çocuklara, üniversitenin nasıl bir yer olduğunu anlatalım, onlara meslek öğretelim.. Zira o çocukları senin eline bıraksak, adını bile unutacak çocuklar...<br />
Yürü git, benim asabımı bozma; çapsız!<br />
<br />
<br />PoLLyhttp://www.blogger.com/profile/10277562803465223565noreply@blogger.com0