istanbul karmış kışmış, çok şükür ki atmışız kendimizi sıcak memlekete.. burda yağsa yağsa yağmur yağar.. ama ne yağmak... ceviz büyüklüğünde taneli, baraj kenarında yaşar gibi gürültülü..
çok çok güzel geçen bir sevgililer gününün ardından, güsel başlayan bir sabahta; köpüşlerimi de alıp dışarı çıktım. normalde huyum değil köpek gezdirmek ama rica etti kocam, "kırayım mı yani" dedim kendime ve tüm üşengeçliğimden silkinip aldım elime tasmaları.. iyi ki de çıkmışım...
yüzünü çekingence de olsa gösteren bir güneş, bir taraftan da yavaştan sinsice yağan yağmur.. yumuşak bir hava.. içim temizlendi sanki...
okula geldim sonra, yolda yağmadı neyse ki... başımı sokmamı bekler gibi, bir başladı gözünü sevdiğimin yağmuru... açtım pencereyi, bana karşı üfleyen sıcak klimanın karşısından gürül gürül yağan yağmuru izledim.. yaşama sevinci doldum!
herkese kolay gelsin efenim; özellikle de, karla sınanan bir memlekette yaşamak zorunda kalanlara...
0 yorum:
Yorum Gönder