Hiçbir mesafe, görmek isteyen gözden saklayamaz
ayrıntıları.. Ve hiçbir kuvvet; engel olamaz maharetli ellerime, talep eder ise
o harabe..
Bazı yağmurlar, bıçak kemiğe dayanana kadar bekliyor; neden?
Cam kenarındaki menekşeleri ile konuşan bir neslin çocuklarıyız..
Kim “hayal kurmayın” diyebilir bize? "Umut etmeyin" diyebilir?
Önce sevecek, sonra çekinecek ve en son korkacak birine
ihtiyacım vardı; Tanrı eksikliğinden.. Tanrı bana bir melek verdi.. Şimdi hem
tanrıya, hem meleğine inanıyorum!
Sarhoşluk, bazen cesaret verir insana.. Uzun zamandır tek
satır yazamadığın dostuna yazdırır! Sonra mesafeleri kapatır.. Bir sarhoşluk,
bin kayıp örter!
Benim ruhum, sen ağzını açtıkça kanar.. Sen farkına
varmazsın.. Haber göndersem; ölmeden ben, yetişebilir misin? Bilirim, ölmememi
istemezsin..
Biz yine şarkılar yapalım, yüreğimiz soğusun.. Anlayanlar
yanımıza kar, anlamayanlar zaten karavana..
Kalbim seni yeniden yaratıyor olmasaydı, çoktan kan
kaybından ölmüştük.. Hançerliyorum kalbimden, her seferinde yeniden doğuyoruz!
Sen benim, hayata tutunduğum yersin.. Azıcık sarsılsan,
kayar ellerim.. Lütfen sağlam kal; sen sendelersen, ben düşerim..
Sen her ne kadar şüphe etsen de; ben vazgeçmeyeceğim
senden.. Ve gereken cevabı, bugün değil; yıllar sonra sınadığında alacaksın
benden..
Hiçbir kuvvet kazandıklarını senden geri alamaz.. Ne
sevinçlerini, ne acılarını.. Minnet ve maalesef
ile..
Şimdi durduğun yerden herşey karanlık görünüyor olabilir... Azıcık
sağa kaymayı başarsan, tüm manzaran değişir belki..
Aynı acıya, kaç gece ağlayabilir ki insan? En büyük
felaketler bile bir hikayeye dönüşüyor zamanla.. Alışmak, insana bahşedilmiş en
büyük lütuftur.. Dikkatli kullanınız...
Aceleye mahal yok.. Yanlış karar vermelere, daha da
yaralanmalara.. Bırak zaman iyileştirsin.. O gün geldiğinde, zaten anlarsın.. Hatırlamaktan
zarar gelmez elbet ama geri istemek doğru değil.. Geri aldığın şey, bıraktığın
şey olmayacak çünkü..
Kalbin; bu kadar yazmana sebep oluyorsa, kesin kandan bir iz
bırakıp kaybolmuştur ardında.. Takibe
mecalin var mı?
Yanlış insanlara doğru şeyler anlatılmaz.. Anlatsan da,
anlaşılmaz.. Onca sözcüğün arasında, yapayalnız kalakalırsın.. Yankılardan
şarkı olmaz..
Bunca yakındığın yalnızlık belki de; kalbinin ne kadar eşsiz
olduğunu göstermek için sana, Tanrının seçtiği yoldur. Sen kendi kıymetini
anladığında, uygun bir kalp çıkacaktır karşına..
Tüm bu sessizliğin kalbimi kırar sanma.. Meleklerin kalbi
kırılmaz.. Doğru kalbi bulduklarında, kurşun geçirmez olur onlar.. Kurşun
geçirmez ve çok sabırlı..
Böyle güzel ruhlara, en sevdikleri ile muamele etmek gerek..
Karanlık ruhlara, kan kırmızısı kalpler çizerek mesela..
Cesur adamlar sevmek, cesaret ister... Attığı adıma ayak
uydurabilmek, kondisyon ister... Küçük insanlar severseniz, sonsuza kadar eksik
sevilirsiniz...
Dünya garip yer.. Olmaz diyorsun oluyor; olur diyorsun, öldür
allah olmuyor.. Bu kadar yuvarlak bi yerde, kendini vuracak bunca köşeyi
nereden buluyorsun?
Aşk; saptığın her yolun çıkmaz sonuyla karşılaşıp, kaçtığın
yola dönmek.. Aslını yine, kaçtığında bulmak.. Her kaçıştan, kan revan pişman
olmak..
Bunca sevdiğin birinin, aşık olabilmesini dilemek? Sana
değil üstelik, kime olursa.. Dinsin diye kalbindeki acı.. Artık duymamak için
gecelerce hıçkırışlarını.. Senden başkası bile olsa, sevmesini dilemek...
Kalabalıklar içinde yalnızlık da neymiş, bre burjuva!
Basbayağı, kimsesizlik içinde deli gibi yalnızlık!
Beden sınır dışına çıkıp, kanatlar gümrükte takılınca; sahibi
savunmasız.. İhtiyaç halinde uçamayacaksa o Melek, kanatları bunca sevmek
anlamsız!
0 yorum:
Yorum Gönder