Ben bugün nasıl kazımı umaya soruyorsam, yarın da seni bana
soracaklar..
Hastanelerde ya da cezaevlerinde yer kalmadığında, yenilere
yer açmak için tahliye başlar.. Kalbin benim için hem cezaevi hem de bir hastanedir.. Tahliye bekliyorum
yerleşebilmek için.. Hem cezamı çekmek, hem iyileşebilmek için.. Hayatım buna
bağlı!
Bazı geceler güneşin doğuşunu izlemek için uyumazsın, bazı
geceler ise uyursan sabah olmaz korkusundan.. Aradaki tek fark, avucunun
içindeki sıcacık bir eldir sadece..
Aşık olduğunda; aşkın muhattabı, kalbini hisseder sanırsın
ya; aslında hissetmiyor.. Sen uykusuz kıvranırken, o huzurla uyuyor; tam
dilediğin gibi.. Belki kabul olması için başka dilek seçmeliydin..
Herkesin hayatına, "huzurlu uykular" dilediği ama
içten içe "bensiz uyuyamasın" dediği birini nasip etsin.. Ne şarkılar
yazar, bazılarımız!
Edebiyat, "aşk ölçer" dir! İlk günler, heyecandan
deli gibi yazarsın.. Alıştıkca az ama yoğun, ayrılırken kan revan, unutunca hiç..
Hiçkimsenin talebi ya da ricası değil, boyumuzdan büyük
hüzünler taşımamız..
Biz, çektiğimiz sancıların gönüllüsüyüz!
Uykusuzluklarımın sebebini soranlara, anlatamıyorum.. Sen
gözünü kapatmadıkça; hiçbir oda yeterince karanlık değil, uyumak için..
Bugün doğumgünüm Melek! Kendim için dilediklerimi bilsen; senin
de yeni hayatının ilk günü olduğunu bilir, teşekkür etmeye başlardın...
Bir kelime, bin ayıp örter; bir kelimeyle arınırım nice
günahtan!
Kelimelerin arasında nefes alabilenler için; o tozlu nefes
paha biçilemez, yeri doldurulamaz olur..
Bu hastalığa tutulanların, nice ayıplar örtmek için
sabahlara kadar yazdıklarını bilirim..
Ben o ruh halini, kendimden bilirim...
Her daim medeni olmaz insan, olmasın da..
Her daim medeni olan insan; tutku yoksunudur, heyecan
cahilidir, hayal fakiridir..
Olmayalım biz öyle Melek!
Yazması bile zor...
Beni zaten "hep haklı" olmak bu hale getirdi..
Hep haklı olunca, yalnız kalıyor insan..
Kocaman kocaman adamlar, benim gibi kısa boylu bi kadının
hep haklı olmasını sevmiyorlar..
Haklısın deme bana, alınıyorum...
Hayat hak vermiyor insana..
Ne beni kandır bu yaştan sonra, ne kendini yolun başında..
Doğruyu ben anlatayım da, istersen dokuz köyden kov beni...
Hayat falan hak vermiyor insana..
İnsan, hakkını kendi alabiliyor hayattan..
O da yeterince cesursa..
Olmuşa, ölmüşe bi de geçmişe elim uzanmıyor benim.. Denedim..
Gelecekten umutluyum ama..
Lakin kimseyle paylaşma..
Onu da almasınlar, daha düşmeden avuçlarıma..
Bu yazdıklarımın yüzlercesini her gün yazıyor, her an
yaşıyorum..
Kafamın içindeki cümleler, çoğu zaman ağzımdan çıkacakları
baltalıyor..
Bakma aslında, niyetlendiğimden az konuşuyorum..
Eksik tanısınlar beni ne olur..
Ben onu yapmak için 30 yıl uğraştım..
Öğrenmek için hevesi olmayanların gözleri önüne atacak kadar
zalim olamam..
O benim en büyük eserim, kıyamam...
Tam olarak tanıyamamışsın beni..
Egomun boyumdan büyük, kelimelerimin azmettirici olduğunu
öğrenememişsin..
İnsan yazabiliyorsa, küçük dağları yarattığına inanabilir...
Ben de insanım neticede..
Tüm küçük dağlarla bağlantım olabilir...
Hüzünlü şekilde doğumgünü kutlayan bi kadına, bunca şeyi
yazdıran sendin Melek..
Üstelik bunu sadece “olmayarak” yaptın..
Yokluğunun verdiği ilhamın karşısında, onca çağırdığım varlığın korkutuyor beni..
Yokluğunun verdiği ilhamın karşısında, onca çağırdığım varlığın korkutuyor beni..
Sadece bilesin...
Bazı ruh durumlarında, aranmak bile sürpriz bana..
Ben olsam dakka durmam yanımda..
Hiç mi ders almadın Melek, bunca zamandır yazıyorum sana..
Yok yok, sen de ders almayangillerdensin..
Sonumuz benzemesin..
"ölüyorum" desen, dönüp bakmam.. Ben her gece
ölüyorum, sabahına uyanıyorum.. Bişey olmaz sana, bana olmadı; hiç korkmam..
Yormasınlar beni, biri şu şairleri uyarsın..
Yoksa kalemimden bi kaza çıkacak!
Akıldan gelen, elden gelenden beterdir..
Kalem de kılıçtan keskindir ayrıca..
Ben mi öğreticem bunları sana Melek,
Bu yaştan sonra...
Aldığım her yaş, beni olmak istediğim kişiye daha çok
yaklaştırır bilirim... Bunca zamandır yaptığım her yatırımın parsasını toplamaya
yaklaştırır, farkındayım..
Yaşlanmak bazı kadınlardan daha çok yakışır bana,
biliyorum..
Gururla söylenecek yaşım; yaptıklarımın kronolojik
sıralaması yapılırken, görüyorum..
Herkes kendine kahraman bu ülkede.. Bi bak etrafına..
"Ben iyiyim" deme oranı arttıkça, yeterlilik kat sayısı düşmekte.. Matematik
çaresiz, böylesi ters orantı karşısında.. Bırak biz de yetersiz kalalım...
Her güzelin kusuru, her gülün dikeni, her aşkın şarkısı
var.. Bu da benim kusurum, benim dikenim, benim şarkım!
Ama sen de içmeden sevilemiyorsun be Melek! Kalp kaldırmaz!
Hiç ortak noktamız yok deme, özellikle yapmıyorum ben onu..
Ya ordan vururlarsa günün birinde diye korktuğumdan..
Ufak nüanslara takılırım ben, huyum kurusun..
Ama insan da tam olarak orada gizlidir..
Muhabbetim ödül, yokluğum ceza değildir..
Aynı dili konuşamayacaksak, uzatmanın zaman kaybından başka
anlamı yoktur..
Herkesle içilmeyeceğini öğrendiğimde 24, herkesle
konuşulmayacağını öğrendiğimde 19 yaşındaydım..
Beni geçmişe götürmeyiniz bayım...
Rüzgardan hızlı değişirim...
Zorlamayınız beni..
Herşeyin bedeli var zira..
Bana bedel ödetmeyiniz..
Bana “yanlış anladın, özür diliyorum” deme!
Bana bunu deme!
Bir yanlış anlaşılma varsa, anlaşılan kadar anlayanın da suçlu olduğunu düşünürüm ben.. Anlayasım yokmuş demek ki derim, doğru tarafından..
Bana bunu deme!
Bir yanlış anlaşılma varsa, anlaşılan kadar anlayanın da suçlu olduğunu düşünürüm ben.. Anlayasım yokmuş demek ki derim, doğru tarafından..
Sana kıydırma Melek, kendimi hiç affetmem!
Ana diline hakim olamayan, insan değil; yeri geldiğinde
kafiyeli konuşamayan, ana diline hakim değil.. Çıkarım: Şair olmayan, insan
değil!
2 yorum:
işte buna bayıldım. harikaydı. geçenlerde de yine böyle güzel bir şey yazmıştın ve ben o yazının ekran görüntüsünü almıştım :ehuehu
al be Hayat_Erkegi , güzel sözler sana kurban olsun :))
Yorum Gönder