küçükken, okuduğum kitaplara filmler çekerdim kafamın içinde.. oyuncular seçer,onları sahneye uygun giydirir, oynatırdım..
hatta okuduğum karakterlere aşık olmuşluğum bile olmuştur..
büyüdükçe kaybettim o yeteneğimi.. sadece karakterleri gözümde canlandırabilmeyi başarıyorum artık..

ama başka yetenekler kazandım..
yazabilmeyi öğrendim..
dizginlenemez hayal gücüm ise, bu yetenek ile birleşince; şaha kalktı adeta..

kendime yeni hayatlar yazıyorum..
yazılmış şarkılardan yeni hikayeler yazıyorum..
bu adam/kadın bu şarkıyı yazarken ne yaşadı diye düşünüyor, yazıyor da yazıyorum..
bu sözleri, hangi olaylar yazdırdı?
bu müziği hangi ruh hali fısıldadı ruhuna?

o kadar kalabalık ki kafamın içi, bir dakika bile yalnız kalamıyorum..
parmaklarımı klavyeden uzak tutamıyorum..
yazmadığım zamanlarda bile, içimde hep dialoglar..
yazmaya birikiyorum..

ve şükrediyorum..
bir çok insanın anlamsız bulacağı tüm eylemlerim için..
beni "böyle" yapan her şeye, her yaşanmışlığa şükrediyorum..
başka türlü olmayı da, başka türlü ölmeyi de istemezdim!

0 yorum:

 
MüTeveLLi HeYeTi © 2009. BaLıK GöZüNDeN İNeK!