Kelimelerimsin sen.. Bir gülüp, bir ağladığından; hiç bir
şiirim kafiyeli değil.. Kafiyesiz şiir yazmayı da, onu güzel kılmayı da senden
öğrendim..
Bu yüzden; kendimi anlatmaya çalıştığımda, senden başlıyorum
hep.. İlla ki, önce sen! Seni anlamayan, beni anlayamaz; şiiri de, aşkı da
anlayamaz..
Tüm çeviriler, dünyanın tüm dilleri, alfabeler, hatta yazı..
Bu dünyaya geleceğin, önceden belliymiş senin.. İnsanlık en baştan sana
hazırlanmış...
Seni anlatabilmek için, neler yaşanmış! Ne çok insan,
sevdiğini sanmış... Aşk sanılmış, ne çok duygu.. Ama artık varsın.. Şimdi seni
anlatma zamanı..
Hiç bir gökyüzüne ait değil, bakışlarımız..
Hiç bir hayal kesmiyor ruhumuzun açlığını...
Senle ben; kısaca biz, gökyüzüne bakmakla yetinemeyiz...
Hayaller de yetmiyor zaten artık...
En güzeli biz, kendimize yeni bir gök kubbe inşa
etmeliyiz...
Korkma sevdiğim! Benim cüretim, ikimize de yetecek... Senin
atamadığın adımı, senin yerine atacak... Seni alacak, yanıma koyacak...
Hiçbir dünyaya ait değiliz biz.. Ne onlardan olabiliyoruz, ne
ayrı kalabiliyoruz.. Ben bize bir "araf" yaptım.. İstediğimiz kadar
"bizim" olan..
Her ne oluyorsa, senden ötürü... Sen ettin, tüm bunları
güzelim kendine.. İstediğimde bana bırakmış olsaydın, hiç biri olmayacaktı
bunların!
Ben bu ucunda duruyorum diye, öbür ucunda durmak zorunda
değilsin dünyanın.. Korkma, bozulmaz dengesi.. Sandığın kadar ağırlığın yok
karşımda...
Kalbimin ritmi, ritmine ayarlı.. Aynadaki ben miyim, bilmiyorum
nicedir.. Ettiğin her kelamı kendimden tanıyorum.. İki ayrı insan mıyız? Bilemiyorum!
Avucuma değdi sanki sıcaklığın.. Ancak yatağında bu kadar
sıcak olursun.. Demek yatıyoruz.. Bana "hadi yatalım" demenin bin
tane yolu var..
Ne kadar az şey değişirdi; hayalimde değil, hayatımda
olsaydın.. Yine beraber uyuyup uyanır; aynı şeyleri sever, aynı şeylere kızardık..
Aynı yemeği yer, aynı içkiyi içerdik; candan bir şerefe ile.. Daha az üşürdük
belki sadece...
Farklı bir şeyler söyleyebilsem sana.. Duyduğunda aklını
başından alacak şeyler! Hep söyleyeyim diye, beni yanından ayırmak
istemeyeceğin şeyler..
Ama hepsi söylendi değil mi? Artık ne duyarsan duy,
şaşırtmaz seni? Binlerce defa duyduğun bir cümleyi, öyle bir fısıldarım ki
kulağına; hafızanı sorgularsın!
Normal bir insana ait duyguların, bir ucundan öbür ucuna
savrulup duruyorum.. Bir yandan kendime hayran olmalara doyamıyorum.. Sonra bir
bakıyorum, yapayalnızım.. Bir hata var ama henüz çözemiyorum.. (Tanıdık geldi
mi Melek?)
Söyleyecek çok sözü olanlar, yaşlan(a)mazlar..
Adınızı kusursuzluğa yazmışlar, kaderinizi sonsuzluğa.. Bilirim istemezdiniz... Ne olursa olsun,
hatırlanacak adınız; ne acı...
Size bir "kıymet ölçer" hediye edeceğim, en kısa
zamanda.. Farkettim ki, bir bu konuda eksiksiniz; kıyamam...
Seni kırmaktan, kızdırmaktan, uzaklaştırmaktan..
korkuyorum.. Öyle bir terbiye ettin ki beni, "yok" luğunla.. Ben senden, en çok korkuyorum..
Ne zaman kör oldun bu kadar, ne zaman tıkandı kulakların?
Farkettin mi, değişmekte olduğunu? Bilerek yaptıysan şayet, yakışmamış hiç.. Ne
olur duy! Ne olur gör! Ne olur, bir şeyler yap artık!!!
0 yorum:
Yorum Gönder