15.12.2012

ToZ

bi yerden sonra eskiye dönüyor insan, başa sarıyor..
yeni gelenler, eskide kalanlar kadar güzel olmadığında belki..
belki eskidiğinde herşey, daha zararsız olduğundan..
nasılsa sonunu bildiğin şeyden korkmana gerek olmadığından...
ya da artık sana zarar veremeyeceğini bildiğinden..

daha gençken, daha küçükken; ya da daha cesurken kısacası..
bir cesaretle denemişsin..
yara da almışsın, yalayıp yaraları iyi etmişsin..
bir şekilde düşe kalka da olsa bu güne gelmişsin..

bu saatten sonra garantisi var mı, iyileşeceğinin o kadar kolay?
kemikler bile daha kırılgan değil mi, yaş ilerleyince..

yüzlerce kez geçtiğin yolların, her virajını bilirsin..
illa manzara lazımsa, tanıdık patikalarda gezinmek lazım..
safe and sound...

Bir tren yolculuğu öncesi, yerde satılan şapkalardan ister çocuk; babası alır ve trene binerler..
Tren hareket eder.
Çocuğun başı sürekli dışarıdadır. Babası "yapma, şapkan uçacak" dese de aldırmaz çocuk.
Baba da şapkayı çocuğun başından kapıp, arkasına saklar...

- Baba, uçtu şapkam!
- E uçar tabi oğlum, söyledim ben sana..
- Ama baba ya..
- Eğer bundan sonra hep sözümü dinlersen ve söylediklerimi yaparsan, getiririm o şapkayı ben sana..
- Gerçekten mi, hadi baba!
- Dön arkanı o zaman ve söz ver bana..
- Söz baba!
Çocuk arkasını döner, babası usulca koyar şapkayı başına. Sevinçten gözleri parlar çocuğun ve dönüp arkasını, açık camdan fırlatıp atar şapkayı...
- Hadi baba gene yap!


 
MüTeveLLi HeYeTi © 2009. BaLıK GöZüNDeN İNeK!