30.05.2014

3

3 kadeh şarap koyacağım önüne...
Biri gelmişine...
Biri geçmişine...
Biri de bensizliğine kalkacak...

25.05.2014

???

Kalbi henüz taşa dönmemiş biri var mı bu dünyada?
Kaldı mı?
Ya da kalbini saçma sapan şeyler uğruna ablukaya almamış olan?
Cinsiyet üstü bir soru bu...
Sakın buradan erkeklere seslendiğim falan sanılmasın..
Son günlerde attığım adımdan korkar oldum zaten...

Etrafımda kim var kim yoksa; yalnızlık korkusundan kendini olmayacak şeylere bırakmış durumda...
O kadar acıyorum, o kadar üzülüyorum ki...

İnsansınız lan siz, insan...
Duygularınız olmalı...
Erkekler/kadınlar sizin için libidodan fazlası olmalı...
Ne biçimsiniz?

Ya da belki yeni biçimi bu insanlığın..
O zaman ben ne biçimim?


23.05.2014

İziN..

Bir defada saçından ayağına kadar bakamıyorum,
Bir defa başladım mı, tek nefeste sevemiyorum..
Sen "tek seferlik, bir nefeslik" değilsin ki...

Baka baka bitiremiyor, seve seve doyamıyorum..
Ben seninle bir ilişki değil; bir sürü ilişki yaşamak istiyorum..
Arkadaşın, sevgilin, kadının,
Dostun, can yoldaşın, hayat arkadaşın..

Bir kere sevmekle biter misin?
Bir kere bakmak yeter mi?
Bir ömürde tükenir misin?

İznin olursa ben seni, bir kaç kere sevmek istiyorum...
20.05.2014

BaZeN...

Bazenleri çok sıkılıyorum ve gerçekten sıkıldığımda, kelimeleri bozmak hoşuma gidiyor..
"Bazenleri" bunlardan biri...
Bunun gibi bir sürü var..
Demek ne çok sıkılmışım hayatta..
Ne çok kelime bozmuşum...
Kelimeler benim yegane oyuncağım..
Bozup tekrar onararak, adeta ustası olmuşum...
Ya da belki kendimi buna inandırmak istemişim...
Ne bileyim...

Ne zaman ki Godsy'nin bi yazısını okusam, ağzımın ucuna kadar gelen kelimelerle susup kalıyorum...

Güzelim kelimeyi bozmamın tek sebebi belki de O'dur...
Ne bileyim...


15.05.2014

TebriK!

Oha!
Şimdi farkettim..
Bazı acılar karşısında kayboluyor silüetin..
Demek gerçeksin!
Demek bazı acılar unutturabiliyor seni!

Tebrikler..
Yepyeni bir aşama..
Seni istemiyorsam, acılara gark olmalıyım...
Tebrikler gerçekten Melek...
Sen yoksan acı var..
Ruhuma işkence etmenin yepyeni bir yolu...
Ülke olarak, benim evliliğim gibi günlerden geçiyoruz..
Ne söylersek söyleyelim laf anlatamayacağımızı farkettiğimiz insanlar karşısında, sadece susuyoruz..
Midemizde bir takım ne idüğü belirsiz kramplar...

Ben bunu kastetmemiştim, ilahi adalet!
Önce ona tav oldunuz…
İlk ondan yoruldunuz…
Basiretiniz bağlandı, diyemediniz…
Sizin yerinize ben diyeyim…

Hay ben benim, bohem ruhumu sikeyim!
13.05.2014

Garip...

Bazı insanların hayatı ne kadar güzel ya..
Anne-babalarının evinde yaşıyor, kazandıkları parayı kendilerine harcıyor, içinden gelince ailesine maddi yardımda bulunuyor, giyiniyor, yiyor, içiyor, geziyorlar...
O kadar huzurlular ki...
Keyiflerini kaçıracak hiç bir şey yok hayatlarında..
Parasızlık, yalnızlık, keyif kaçırıcı ortamlar ya da durumlar yaşamıyorlar...
İşleri iyi, güzel para kazanıyorlar...
Pahalı saatler, lüks tatiller, ne bileyim işte concon mekanlar fln...

Bu insanlara özensem mi, acısam mı bilemiyorum...
Şu hayatta kendi ile ilgili hiç bir şey yapmamış; bu bir kayıp..
Ama kendiyle ilgili bir şey yapmak için de hiç yorulmamış; bu da bir artı..
Taptaze ruhları.. Hiç yıpranmamış...
En büyük derdi, belki sevgilisiyle ettiği kavga..
Ya da belki dedesinin atlattığı kalp ameliyatı fln..

Ne bileyim, canım sıkılıyor...
Nedenini bilmiyorum ama etrafımda böyle insanlar görmek istemiyorum...
O insanlarla bambaşka bir dünyada yaşıyorum ve onların dünyalarını bilmek istemiyorum artık...

8.05.2014

Hah..

Ne güzel geliyorsunuz öyle,
Nasıl hafif basıyor ayaklarınız yere..
Ne hoş bir endamınız var; hayret..
Havayı yarar gibi, rüzgarı keser gibi, günü ortadan böler gibi..
Senden önce/senden sonra gibi..

Adımlar adımlar atıp, bir santim yaklaşmıyorsunuz..
Sürekli geliyor, bir türlü kavuşmuyorsunuz..
Sürekli bakıp da, bir türlü görmemek gibi..
Ayaklarınız hareket halinde, durmaksızın..
Hafif bir endam, efendime söyleyeyim kesilen rüzgarlar falan..

Böylesi ancak rüyalarda olur..
hah..
 
MüTeveLLi HeYeTi © 2009. BaLıK GöZüNDeN İNeK!