27.06.2013

FoR My MuSe (9)

Bu doğum günümde kendime ilk defa bir insan diledim! Mutluluk, huzur,aşk falan dilerdim genelde.. Bu yıl ilk defa, seni diledim!

Henüz farkında değilsin ama, benim olmalısın!
Sen zaten ancak bana yakışırsın..
Bi başınayken garipsin, sevimsiz..
Bir de yanımda gör kendini, bayılırsın!

Aklın başına gelsin de yerinin yanım olduğunu farket diye; direndikçe direniyor, zamana kafa tutuyorum.. "Günler geçmek bilmiyor" ların bundan!

Her aşkın, biraz katli vacip..
Adımları kısa biraz, nefesi kesik..
Yetmediği yerde, vurmalı!
Yağız bir at gibi, doğada;
Sanki bir ayağı eksik...

Yapamam değil, yapmak istemiyorum..
Olamam değil, olmak istemiyorum..
Senden gelen herşeyi sevdiğim gibi, gelmeyen herşeyi de reddediyorum!

Bir keresinde "öleceğimi bilsem, yine severim seni" demişti biri.. O zaman çok etkilenmiştim.. Büyüyünce daha güzel cümleler kurmayı öğrendim, geçti...

Kimse seni benim gibi sevmiyor! Bir yandan seviniyorum, kimse seni benim gibi sevmiyor diye; bir yandan kahroluyorum, kimse seni benim gibi sevmiyor diye...

Bir kadının "yapacağım" dediği şeyi,ne olursa olsun yapacağını öğrendiğinde; delikanlılıktan adamlığa terfi edersin.. Biz buna "büyümek" deriz...

Aşk, bir tahterevalli gibi.. Biri daha çok severse, denge bozuluyor.. Her şey tepetaklak oluyor.. Sonrası işte, gözyaşı felan; bildiğin...

Sen yalnız da kocaman bi dünyasın ya; yetemediğin yerde söyle, ben sufle veririm sana... Aynı yerden okuyoruz hayatı malum..

Beni sevebilmen için gün yetmiyor madem, zaten her yıl fazla çıkan 6 saatini alırım dünyanın.. Böylece hiç bir yıl "artık" olmaz.. Senin ise bahanen kalmaz.. O kalp beni sevecek!

Ne kadar erken ölürsem, o kadar uzun yaşayacaksın demektir.. Pazarlık yaptık çünkü biz; benden alıp, sana verecek.. Beni görmezden gelme, bu yüzden..

Kendini süsleme, benim kenar süslerimle... Onlar benim kenarlarımın süsleri... Sen kenarım mısın ki, süsümden nasiplenesin?

Biz senle, aynı duaya amin demekte olan iki ateist gibiyiz.. Öyle imkansız, öyle olmayacak.. Ya da belki öyle çaresiz, öyle yakın ölüme..

Ve hiçbir şey, seni bugünden daha çok seviyor yapmayacak beni..

“Bilerek yapmıyorum ortak nokta, ya bizi oradan vururlarsa korkusundan” demiştim.. Ama sen kalktın, şarkı yaptın.. Şimdi tüm yağmurlar, sabahlar, şarkılar, çiçekler, nehirler, çocuklar ve aşıklar tehlikede..

Bundan 50 yıl sonra, dünya seni müziğin ya da sesinle değil; kalbime saldığın bu aşkın, bana yazdırdıklarıyla hatırlayacak.. Nazım’ın Piraye’si, Atilla İlhan’ın Pia’sı gibi...

Marifet sevmek değil; nasıl olsa sevecektim birini, bittiğinde orucum.. Ben seni sevmeyi seçerek, kişisel devrimimi yaptım.. Neleri göze alarak, neleri göğüsleyeceğimi bilerek...
Maharet sevmekte de değil, seni kim olsa sever; değil mi? Mesele içimdekini anlatabilmek... Henüz konuşulmamış bir dil peşindeyim.. Senin için, bir şeyler yaratmak derdindeyim.. Gördüğünde tanıyacaksın, çünkü sadece sen anlayacaksın...

Şu anarşist ruhunu, beni sevmek için kullansan ya... Ne afilli devrim olur, çok da taraftar bulur..

Dünya bugün ayaktaysa, benim sana duyduğum aşkın yüzü suyu hürmetinedir; unutma!

Sana karşı orantısız aşk kullanmak zorunda bırakma beni.. Sonra ne olduğunu anlamıyorsun, direnişim boşa gidiyor.. Kimse sevmemiş ki seni böyle, anlamıyorsun, gücüme gidiyor..

Ölümsüz olan hiçbirşey yapamam sanıyordum.. Şimdiye kadar yapamamışım meğer.. Bu sevgi; çok destansı, çok güzel ve ölümsüz oldu bak..

Henüz beni sevmiyor değilsin.. Demek ki, gün gelip sevebilirsin.. Bu durumda bana düşen; seni, beni sevmeye manipüle etmektir..

Etrafında bir sürü arkadaşın var, biliyorum.. Ama ben onlardan biri olmayacağım ki.. Neyi geciktirdiğinin farkında değilsin...

birer bardak çay içmeliyiz, bana sorarsan..
şu meşhur kuğulu parkta..
etrafta kuğu olması gerekmez gerçi, bana çok da farketmez...
içilen şeyin çay olmasına da hacet yok zira...
malum hava sıcak, bir şey içmek elzem diye dedim..
dersen ki çay içmem ben bu yanar sıcakta,
hararet alır diyecek değilim..
aslında bi şey diyecek de değilim ya..
kalkıp gelsem uzaklardan, bi bardak çay masumiyetine sığınıp
bişeyler içer miyiz..
en azından aynı masada?














0 yorum:

 
MüTeveLLi HeYeTi © 2009. BaLıK GöZüNDeN İNeK!