Hayattan, çok uzun zamandır elimi eteğimi çekmişim. Üstelik farkında bile olmadan... Böyle yaşanıyor diye benimsemişim, bunu yaşamak saymışım... Ne zamandır kendime ait zaman ya da alan yaratmamışım mesela, kendim için hiç ama hiç bir şey yapmamışım...
Ne olmak, nasıl olmak istiyorum? Nasıl görünmek, nasıl hissetmek? Nasıl uyanmak, nasıl uyumak istiyorum? Bu soruları kendime sormaya başlayalı 2 saat oldu :)
Çeşitli vesilelerle yolunuz insanlarla kesişiyor ya hani.. Bazıları iyi, bazıları kötü... İşte benim de bu sorularımın sebebi, bir takım vasıfsız insanlar oldu... Bir takım vasıfsız insanların etrafında bulunmak, daha doğrusu tüm vasıfsızlıklarının gözüme sokulması; etraflarında var olmak zorunda bırakılmak düşündürdü beni... Etrafın vasıfsız insanlarla dolsun istemiyorsan, vasıfsız çevrelerden çıkmalısın. Onların yörüngesinden çıkarmalısın kendini...
İşte bu yönde, bu amaca doğru kararlar aldım bugün...
Vasıfsız insanlarla bir arada olmak zorunda kalmayacağım bir çevre yaratmaya başlayacağım bundan sonra... Geç mi? Bir hayli! Oluversin, güç olmasın...
Daha iyi, daha sağlıklı, daha mutlu ve ait olduğum alanlara yol alma vaktidir...
ben galiba hoşuma gitmeyen şeyleri görmeme ustası olmuşum... ilk, hayvanlara yapılanları görmezden gelip yok saymakla başladı. sonra çocuklar, savaşlar, katliamlar falan derken; bayaa ilerlettim bu işi.. şimdilerde dünyada ne oluyor, haberim bile yok.. haber izlemiyorum, sosyal medyam ise premsesten hallice.. görmüyorum, öyleyse yoklar!
10 Ağustos'ta köpeğim öldü benim. köpeğim dediğime bakma, Penny öldü, Penny! Benim can yoldaşım, hayat arkadaşım.. sabah vardı sonra birden yoktu mesela.. 15 sene geçirdik biz birlikte.2 aylıktı tanışıp aynı eve çıktığımızda, 15 yıl+2 aylıktı öldüğünde.. 15 yıl diyorsam, yuvarlama olmaz bizde...
sonra yeni gün doğdu ve ben o şalteri kapattım. içimde ne oluyor, inan ben de bilmiyorum. duymamanın, görmemenin ustası olmuşum, kendim dahil..
bak annem öldüğünde de böyle oldu, biliyor musun? aynı böyle.. kapattım şalteri mesela.. o gün bugündür açmadım. o gün bu gün dediğim de, 8 sene olmuş düşününce. sıra gelir sanıyorsun ya, gelmiyor. şalterin açılan yerleri paslanıyor.. açamıyorsun.
velhasılı kelam... acıya, hüzne, dramaya doymuşuz; biz artık bu "miş gibi"lerin ustası olmuşuz.
en içten sevgilerimle....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)