kıt kanaat geçinme mecburiyetimden mütevellit, sürekli olarak içimdeki -bişiler alma hevesi-ni törpülemek durumundayım. amma velakin, her kadın gibi ben de arada heveslerime yeniliyorum. misal; ay başından beri, ödemelerimi yapınca "elimde ay sonuna kadar geçinmek için kalan parayı nasıl bölüştürsem günlere" gibi kaygılara gark olmuşken; dün canıma yetti.. kendimi cevahire attım ve bi dünya bişi aldım.. şimdi vicdan azabı çekiyorum ey okuyucu! ceplerim sızlıyo resmen.. o kredi kartı bana düşman sanki.. ne zaman gözgöze gelsek "ben bunun acısını senden hesap kesim tarihinde çıkarmaz mıyım" der gibi bakıyo suratıma.. korkuyorum bi de.. kriz nedeniyle bankalar da bi insafsız olmuş ki, sorma gitsin.. son ödeme günü 22 si olan kartın borcunu maaş yatınca ödiim dedin miydi, ayın 26 sında yapıştırıyo ihtar mesajını.. "kartınız izlemeye devredildi" diye.. kendimi kanun kaçağı gibi hissediyorum yaw..
işin kötüsü de ne biliyo musun? "dişimi sıkayım, yakında geçecek" gibi bi dalım yok tutunacak.. bundan gayrısı hep böle..
allam, bana daha fazla maaşı olan bi iş ayarlayamaz mıyız ya? daha çok çalışabilirim.. hakkaten gocunmam bak.. ya da şöle tekel bayii gibi bişi.. pfff, kurduğum kariyer hedeflerine gel.. tekel bayiici polly.. bunun için okudun 2+4 sene di me? yüksek lisans da zaten bunun için yapılıyo... ama napiim, onlar benden daha çok kazanıyo :(
adaletin bu mu dünya!
heyhat..
1 yorum:
ihtiyaçlar limitsiz.. kredi kartları limitli.. maaşlar daha da bi limitli olduğu sürece bu sıkıntı da var olucak gibi.. deprem gibi bişey işte.. bununla yaşamayı öğrenmemiz lazım..
Yorum Gönder