bu yazıyı, uzun zaman önce diğer blogumda yazmıştım.
ama benim için o kadar kıymetli ki..
burda da olsun istedim.
hayatımın her döneminde olsun istiyorum.
adı rüya ve based on a true story
rüyamda gördüm dün gece seni...ağlıyordun..ağlıyor ve bana anlatıyordun...iki yüzükten bahsediyordun..biri evlenirken taktığın yüzük, diğeri benim için aldığın...ama sanki o ben değilmişim gibi anlatıyordun..ama bendim ve sen bunu biliyordun..seni hiç öyle ağlarken görmedim ben..ağlarken gördüm elbet, ama öylesini görmedim..ağlayamıyordum bile, öyle acıyordu canım..konuşamıyor, nefes bile alamıyordum hatta..yokmuşum gibi davranmaya çalışıyordum.farkedersen orda olduğumu, o olduğumu; susar da içine atarsın diye korkuyordum.dinlemek üzüyordu beni elbet ama anlat diye yanıp tutuşuyordum..anlat da bitsin, bunca zamanlık işkencen; kendine ettiğin...yorulduğundan bahsediyordun...çok yorulduğundan..ve benim haklı olduğumdan, tanrıların genç olduğundan...yapmak istemediğini söylüyordun, artık istemediğini..ödüm kopuyordu...acil durumlarda kırılacak ilk cam hep ben olmuştum çünkü...yine beni kıracaksın diye korkuyor, ama orda olduğumu farketme diye susuyordum.elimi tutuyordun..gözyaşların elime akıyordu..ama öyle soğukkanlı ağlıyordun ki, o gözyaşların olmasa belki elime damlayan; inanamazdım ağladığına..hıçkırmıyordun hiç, nefesin bile kesilmiyordu..arada kesiliyordu cümlelerin yarıda ama, bilerek kesmişsin düşünme molası için, gibi bir izlenim yaratıyordun..avucunu açıp iki yüzüğü gösteriyordun bana..orda olduğumu biliyordun aslında..o olduğumu da biliyordun...ben susmaya devam ediyordum...ufak bir titremesi ile elinin, almamı istediğini anlıyordum..almak istemiyordum..bana ait olan, sende olduğu için kıymetliydi..ben kaybettiğini sanıyordum aslında..görünce mutlu oluyordum çok..sende kalsın istiyordum..diğerini ise, görmemem gerektiğini düşünüyordum..elini uzatıyordun bana ısrarla..seni kurtarmak için, elimi uzatıyordum..avucuma bırakıyordun..işte orda ben de başlıyordum ağlamaya..çünkü artık umrumda değildi orda olduğumu farketmen..sussan da umursamayacaktım..çünkü biliyordum ki, ben benden beklediğini yapmıştım..sana ağır geleni almıştım üstünden..bu bir acil durumdu ve sen beni kırmıştın yine..ikimiz de alışık olduğumuz görevleri yerine getirmiştik..ben ağlıyordum, hıçkıra hıçkıra..bir yandan, neden senin gibi soğukkanlı ve kontrollü ağlayamadığımı düşünüyordum.seni duymuyordum artık...göremiyordum da..orda olduğunu biliyordum çünkü elimi tutuyordun..sanırım gözyaşlarım eline akıyordu..hiç konuşmuyordun ama..muhtemelen orda olduğunu farketmemem için yapıyordun..ama avucumu yakan acının senden geldiğini biliyordum..ağzımı açmıyordum...böylesi ağlıyor olmamın senin canını yakacağını farkedip, susmaya çabalıyordum.gözlerimi açmaya çalışıyordum..ağlamaktan şişmiş olmaları işimi zorlaştırsa da, aralıyordum..bana bakıyordun...şaşkındın..ağladığımda bana baktığın gibi hep..içimden gülmek geliyordu..hala şaşırabiliyorken sen bana, ben senin her mimiğini önceden biliyordum..hiçbirşeyin sürpriz değildi bana..daha da artıyordu şaşkınlığın..saçımı yüzümden çekmek için elini uzatıyordun..elin alnıma değiyordu..avucum yanıyordu...gözlerimi kapatıyordum, elini yanağıma koyuyordun...ve ben yüzümü eline yaslayıp, öylece susuyordum..
0 yorum:
Yorum Gönder