bu kadar sinema ve tiyatro yazısı yazmışken, gittiğim bir diğer tiyatroyu atlamak haksızlık olur...
yumurtladığım hikmetlerden, o da faydalansın...
reytingi artsın :)
efendim büyük büyük tavsiyeler üzerine 18 aralıkta kadıköydeki oyun atölyesinin yolunu tuttuk, ben ve sevgili ofis arkadaşım. zaten kendisi peşimden ordan oraya sürüklenmekten, en az benim kadar kültür mantarı oldu...
oyunun ismi testosteron...
kadın erkek ilişkilerini, erkek gözünden değerlendiren bi oyun..
oyuncuların güzelliği ayrı bi yazı konusu :)
oyunun güzelliğinden bahsetmekle mükellefim ben..en azından bu platformda :)
kadın erkek ilişkilerini anlatan dedim ama, yüreğim sızladı, eksik anlatım oldu diye..
kadınları erkek gözünden anlatan bi oyun..
sahnede sadece erkekler var..hatta parmak hesabı saymak gerekirse tam tamınaaa 7 erkek.
oyun; düğün seromonisinde damada evet demeyen ve seyirciler arasından birini gösterip öpen gelin yüzünden çıkan kavga ertesinde, düğün sonrası kutlama yapmak için ayrılan mekana kan revan içinde dalmaları ile başlıyor. mekanın işgüzar garsonunun da muhabbete katılması ile, ortam şenleniyor...
yaklaşık iki saat süren oyun boyunca birbiri ile kah atışan, kah dövüşen bu erkeklerin; oyun sonunda suçlu ilan ettikleri ise "testosteron"
şahsi fikrimi merak eden olursa; erkeklerden ibaret oyunların küfürlü olması gerekmiyor derim.tamam elbet konuşmaları cinsel içerikli olur. elbet kadınlardan konuşurlar yorulmadan. ama gerçekçi olsun diye sürekli çirkin tabirler kullanırsa karekterler, bu kez "yok artık ya" tadı bırakıyor insanın ağzında.
bu tabii oyunun metni ile ilgili..oyuncuların konuda zerre suçu yok... zaten pek çoğu televizyondan aşina olduğumuz, rüştünü ispatlamış oyuncular. ama benim en beğendiğim performans, gelinin öptüğü bahtsız gazeteci rolünde izlediğimiz "mert fırat"
çok beğendim, takibe aldım kendisini.başarılarının devamını dilemek üzere kulise girmek istesem alırlar mıydı acaba?
efenim kıssadan hisse....
türk tiyatrosunda öyle güzel şeyler oluyor ki, ağzınız açık kalır..
doğru oyun seçimleri belki de benim şansım...
ama hakikaten çok güzel oyunlar izledim bu sezon.
daha bitmedi....
daha ne oyunlar, ne konserler var sırada...
beni bekleyin anacım..
byeee..
(testosteron-esra eron)
(ne bilim işte :*)
0 yorum:
Yorum Gönder