O kadar sıkılıyorum ki bugün... şirketteki internet kısıntısı da, canımı sıkıyor fena halde... hiçbişi yapamıyorum.
Ya bana adam gibi iş verin, ya da internetime karışmayın arkadaş..
Yani ben işimde son derece profosyonelsem, eskiden burda çalışan adamların tüm gün ancak yaptıkları işleri 1 saatte bitiriyorsam, beni niye cezalandırıyorsun ki? Beni değerlendir başka mecralarda, etimden sütümden faydalan...
Ben yönetici olunca, bu konuya eğileceğim; kesinlikle.. öle azrail gibi masaların arasında dolaşıp, yüreklere korku salmayacağım. Kaldı ki sen niye dolaşıyorsun? Senin yok mu işin gücün? Demek sen de boş geziyorsun...hmmm....
Ben de outlook açıp, sanki çok önemli mailler yazmakla meşgulmuşum havası verip, ha bire yazıyorum; napiim...
İşsiz olduğu için üzülen arkadaşlara da bir çift sözüm var. Tamam para kazanamıyor olmak, hoş diil.. ama bu da çin işkencesinden beter, yemin ederim ya...
Halbuki otursam evimde, okusam kitabımı, izlesem filmimi.. kahvem önümde, sigaram masamda... ah öğrencilik günlerim ya... devlet bile kendini senden sorumlu hissedip, para verir her ay.. böle güsel bi hayat var mıdır ya? Devlet parasıyla içmek de, ayrı bi tatlı olur ama.. bu hakkı bana devlet verdi!
Sabahtan beri sıkılıyorum diye ağlıyorum. Bugünün bitmesi, yegane temennim; kısa vadede.. peki yarın ne olacak? Aynı bokun laciverti, çok afedersin...
Yok yok, benim çalıştırılıyor olmam, insan haklarına aykırı... ben en iyisi kendime bi zengin koca bulayım da tez elden evleneyim bari..
Hoş gerçi, her akşam eve gelen bi adamı da kim çekecek?
O maç fln da izlemek ister... gürültü evin içinde...
Yani zengin olduğu için alırsan, öle olur.. ama benim kısa bir zaman önce ilanını yayınladığım adam gibi biri olursa, izlemez maç fln... Hayatımız tam olarak şöle olur sanırsam...
Öğlene kadar uyurum.. öğlen kalkar; bişiler atıştırır, filmleri karıştırmaya başlarım... şöle hoşuma gidenlerden birini izler, kah güler kah ağlarım.. sonra kalkar, bi evi dolanırım. Sonra mesela; girer nete, bloglara bakarım... yazarım bişiler, bi sürü şeyler... yaparım kahvemi, alırım kitabımı... mesela secret garden eşliğinde... arada bişiler atıştırırım, sigara içerim istediğim kadar, istediğim saatte... akşama doğru duşumu alırım, mis gibi... alırım bi kadeh beyazımı elime, açarım Callas ablayı.. duş sonrası keyfi, yaklaşık yarım saat.. sonra, canım ne isterse artık yemek olarak. İster yapar, ister sipariş ederim... başlarım sevgilimi beklemeye... gelir mi elleri kolları dolu J şaraplar, votkalar, biralar... yanında çeşit çeşit peynir, meyve, çikolata... bişiler atıştırıp, başlarız yavaştan demlenmeye. Tabi bi duş alır sevgilim, günün yorgunluğunu atmak için. Ben ona aromatik bi banyo hazırlarım. Güsel bi müzik açar, o küvette yatarken, yanına şarabını götürürüm.. sohbete orda devam ederiz.
Salona geçeriz sonra, doğru şekilde ışıklandırılmış salona J güsel bir müzik eşliğinde, ki bu sefer ona bırakırım müzik seçimini, zevkine kendimden bile fazla güvenirim çünkü. Şarap mı olur artık, katık; başka bişi mi, ona da o karar versin. O seçsin herşeyi isterim.. evdeki adımlarını severim... uzun uzun, bıkmadan sıkılmadan konuşuruz. İçki biter, müzik biter.. sevgilimin uykusu gelir.. ben onu masaj yaparak uykuya hazırlarım...uyuruz sonra ama mutlaka sevişip uyuruz ... bu hiç değişmez :) sabah sessizce uyanır sevgilim. Sessizce giyinir, sessizce öper beni, sessizce işe gider.. ben duymadım sanır, öptüğü andan sonrasını bilirim halbuki... teni, tenime değdiğinde; içim ürperir, uyanırım..
Ne manyak bişi oldum ben... bunlar buraya yazılacak şeyler değil... bunlar, diğerine yazılacak şeyler. Çünkü aslında bunlar hayallerim değil, özlediklerim... yaşadığım için tadını bildiğim, başka bişiden tat alamama sebep olanlar.. bunlar aslında benim hayatımı kaydıran yaşanmışlıklar...
Oraya yazmayacağıma söz verdim.. kendime verdim hem de.. hayatımda ilk defa onunla ilgili verdiğim bir kararın ardını kollayabilmek istiyorum. Ona yazmak, onu özlemek istemiyorum.
Ama bak hala susmuyorum.
Kimi kandırıyorum?
Oraya yazmadım da, adam mı oldum?
Yine yazdım, ona yazdım...
Yine özledim...
Çok özledim...
3 yorum:
wuu hayallere bak:)) ben direk odunum yalnız bunu görüyorum. hiç bu kadar afilli şeyler hayal etmiyorum :D hatta ben hiç bişey hayal etmyorum artık sanırım :D direk gelsin yaşıyım ohh :))
yaşasın tembeller :)
valla bi dernek felan kurmak lazım ya bizim gibiler için :))
banyo kısmı şahaneydi...
bu yaşıma geldim daha bana böle bişe yapan olmadı yav:(
eksik hissettim kendimi :(
ben onlara sorarım...
Yorum Gönder