allam o nası yoğunluk...
günlerdir, kendimi paraladım sevgili blog...
perşembe akşamı, izmite gittim; cuma mevlüte katıldım.
çok hüzünlüydü be..
sonrasında yapılan mezarlık ziyareti daha bile hüzünlüydü..
bi de şu mezar sulayan çocuklar rahat bıraksaydı, ağlayabilirdim bile.
ama aralarında itişmelerini dinlemekten, acıma konsantre bile olamadım :(

cuma akşamı evime döndüm neticede...
kalasım gelmedi orda, kalamadım...
cumartesi günü de, kıymetli bi şahsiyetle caddebostan sahile gittik...
offf, çok güseldi be blog..
hava mis, çimenler ılık, havada hafif bi esinti...
sohbet ettik, yedik içtik..
yanımıza köpekler geldi, kulağımıza falan havladılar..
kafalar sevildi, kulak arkaları kaşındı... tam bir huzur!
sonra yerfıstığında bira içtik de, sahilde içmeye devam bile ettik..
uzun zamandır yapmadığım ve çok özlemiş olduğumu yapınca farkettiğim bi aktiviteydi...
güsel oldu, bi daha bu kadar açmayacağım arayı...

sonra pazar günü de kendimi evime adadım.
börekler yaptım, bi güsel yedik.
sonra bi de doomgünü kutladık. pastalar da indi mi mideye?
benim rejim yalan oldu resmen.
zaten nerdeyse 1 aydır kilo veremiyorum...
hüzünlüyüm...

pazartesi desen, ayrı bi alem...
sabahtan akşama eğitim mi olur yaw?
sıkıntıdan patladım, eğitimi veren adama kıl oldum..
sinir harbi resmen.
bu arada görmemiş gibi içtiğim 15 fincan kahve de gün boyunca midemi ağrıttı durdu...
akşam eve gidip bayıldım :)
10 du saat, ben uyuyodum.
oysa ki, dizim vardı...
ilk kez izlemedim engin altancığımın dizisini..
hala içimde bir vicdan azabı var, ne yalan söliim...
neyse elbet vardır tekrarı bi yerde.
vardır di me?

bugün de yetiştirmem gereken bir raporun gerginliği ile geldim işe..
sen cuma cumartesi işe gitme, pazartesini eğitimde geçir...
işlerden masamda görünmüyodum resmen.
ama altından kalktım tabii.
benden kaçmaz :)

şu an itibari ile, resmen rahatım..
uzun da bi yazı yazayım dedim...
gerçi içerik olrak son derece zayıf kaçtı bu..
ama olur o kadar..
her daim iş düşününce insan, yazısı da bu kadar oluyo..
gün içinde kafayı toparlayabilirsem, bi daha yazarım..
blog benim değil mi, istediğim kadar yazarım :)

3 yorum:

Unknown dedi ki...

fiuuw, bu ne tempo bee... :) okurken yoruluyo insan :Pp

bi dost dedi ki...

ay o engin altanın ilk zamanlarında hastasıydım ben:) koçum benim diye bi dizi vardı, orda görmüştüm ilk, ama böyle nassı bayılıyodum:) şimdi nesine bayıldığımı anlayamıyorum :P

PoLLy dedi ki...

ben de önceden nası oldu da keşfedemedim diye hayıflanıyorum :)

 
MüTeveLLi HeYeTi © 2009. BaLıK GöZüNDeN İNeK!