18.10.2013

FoR My MuSe (16)

Kelimelerimsin sen.. Bir gülüp, bir ağladığından; hiç bir şiirim kafiyeli değil.. Kafiyesiz şiir yazmayı da, onu güzel kılmayı da senden öğrendim..
Bu yüzden; kendimi anlatmaya çalıştığımda, senden başlıyorum hep.. İlla ki, önce sen! Seni anlamayan, beni anlayamaz; şiiri de, aşkı da anlayamaz..
Tüm çeviriler, dünyanın tüm dilleri, alfabeler, hatta yazı.. Bu dünyaya geleceğin, önceden belliymiş senin.. İnsanlık en baştan sana hazırlanmış...
Seni anlatabilmek için, neler yaşanmış! Ne çok insan, sevdiğini sanmış... Aşk sanılmış, ne çok duygu.. Ama artık varsın.. Şimdi seni anlatma zamanı..

Hiç bir gökyüzüne ait değil, bakışlarımız..
Hiç bir hayal kesmiyor ruhumuzun açlığını...
Senle ben; kısaca biz, gökyüzüne bakmakla yetinemeyiz...
Hayaller de yetmiyor zaten artık...
En güzeli biz, kendimize yeni bir gök kubbe inşa etmeliyiz...

Korkma sevdiğim! Benim cüretim, ikimize de yetecek... Senin atamadığın adımı, senin yerine atacak... Seni alacak, yanıma koyacak...

Hiçbir dünyaya ait değiliz biz.. Ne onlardan olabiliyoruz, ne ayrı kalabiliyoruz.. Ben bize bir "araf" yaptım.. İstediğimiz kadar "bizim" olan..

Her ne oluyorsa, senden ötürü... Sen ettin, tüm bunları güzelim kendine.. İstediğimde bana bırakmış olsaydın, hiç biri olmayacaktı bunların!

Ben bu ucunda duruyorum diye, öbür ucunda durmak zorunda değilsin dünyanın.. Korkma, bozulmaz dengesi.. Sandığın kadar ağırlığın yok karşımda...

Kalbimin ritmi, ritmine ayarlı.. Aynadaki ben miyim, bilmiyorum nicedir.. Ettiğin her kelamı kendimden tanıyorum.. İki ayrı insan mıyız? Bilemiyorum!

Avucuma değdi sanki sıcaklığın.. Ancak yatağında bu kadar sıcak olursun.. Demek yatıyoruz.. Bana "hadi yatalım" demenin bin tane yolu var..

Ne kadar az şey değişirdi; hayalimde değil, hayatımda olsaydın.. Yine beraber uyuyup uyanır; aynı şeyleri sever, aynı şeylere kızardık.. Aynı yemeği yer, aynı içkiyi içerdik; candan bir şerefe ile.. Daha az üşürdük belki sadece...

Farklı bir şeyler söyleyebilsem sana.. Duyduğunda aklını başından alacak şeyler! Hep söyleyeyim diye, beni yanından ayırmak istemeyeceğin şeyler..
Ama hepsi söylendi değil mi? Artık ne duyarsan duy, şaşırtmaz seni? Binlerce defa duyduğun bir cümleyi, öyle bir fısıldarım ki kulağına; hafızanı sorgularsın!

Normal bir insana ait duyguların, bir ucundan öbür ucuna savrulup duruyorum.. Bir yandan kendime hayran olmalara doyamıyorum.. Sonra bir bakıyorum, yapayalnızım.. Bir hata var ama henüz çözemiyorum.. (Tanıdık geldi mi Melek?)

Söyleyecek çok sözü olanlar, yaşlan(a)mazlar..

Adınızı kusursuzluğa yazmışlar, kaderinizi sonsuzluğa..  Bilirim istemezdiniz... Ne olursa olsun, hatırlanacak adınız; ne acı...

Size bir "kıymet ölçer" hediye edeceğim, en kısa zamanda.. Farkettim ki, bir bu konuda eksiksiniz; kıyamam...

Seni kırmaktan, kızdırmaktan, uzaklaştırmaktan.. korkuyorum.. Öyle bir terbiye ettin ki beni, "yok" luğunla..  Ben senden, en çok korkuyorum..

Ne zaman kör oldun bu kadar, ne zaman tıkandı kulakların? Farkettin mi, değişmekte olduğunu? Bilerek yaptıysan şayet, yakışmamış hiç.. Ne olur duy! Ne olur gör! Ne olur, bir şeyler yap artık!!!















0 yorum:

 
MüTeveLLi HeYeTi © 2009. BaLıK GöZüNDeN İNeK!