Dün canım çok sıkıldı sevgili blog...
Arıza çıkardım evde, üzdüm insancıkları..
Annemin o bakışları çıkmıyo aklımdan.
Ama napiim, öğrensinler onlar da beni.
Bi anda parlar, aynı hızda sönerim.
Yanar dönerim, bi öleyim bi böleyim...
Hayır öfkenin bedelini yine ben ödedim.
Sırtımda 30 kiloluk çanta taşıdım, şehrin bi ucundaaaan, bir diğer ucuna..
Omzum hala acıyo...
Neyse, yeni yılın ilk ve umarım son arızasını çıkardım dün.
Bugün üzgün olmam dışında gayet iyiyim.
Yılbaşı yazısında da belirttiğim üzere, bu yıl farklı olacak!
Çok güsel olacak...
Kızmak, hüzünlenmek yok bu yıl..
Elimden geldiğince elbet...
Mesela bu akşam konsere gideceğimdir Kadıköy’de..
İyiiice kültür mantarı olacağımdır.
İzlenimlerimi aktarırım elbet...
Ama o kadar az kişinin ilgisini çekiyor ki, klasik müzik konserleri; insanın hevesi kırılıyor valla...
Neyse..
Eski yazılarımı getirdim evden...
Derleye derleye yazacağımdır..
Eskilerden bişiler ile şenlendreceğimdir seni...
Ya ben bu arada “kürklü merkür” e bi daha mı gitsem?
Bu yazıyı okuyup da, kürklü merkür’ü görmeyen varsa, yazıklar olsun.
Derhal gidin, hayatınız değişsin.
Bakın bu ay bitiyo, sonra isteseniz de gidemezsiniz...
Pişman olursunuz...
Neyse, bu kadar sanırım.
İşim gücüm var blog, bırak yakamı..
0 yorum:
Yorum Gönder