Sabah işine gitmeye çalışan masum kadın, sessizce metro durağına yaklaşır. Güvenlik görevlisinden, metro hakkında bilgi alır. Metroya biner, 1 mayıs nedeniyle son durak ilan edilmiş mecidiyeköyde iner. Polislere sorar, “taksime nası gidicem ben?” polis asık suratlı, “yürüyerek” .... peki der sabah işine gitmeye çalışan masum kadın, başlar yürümeye. Bir yandan bu resmi tatil gününde çalışmak zorunda oluşuna küfretmektedir, bir yandan da nereden baksan 45 dakikasını alacak olan yola...
Derken ilerden bir toz bulutu görünür, insanlar üzerine koşmaya başlar.. korkuyla geri yürümeye başlar o da. Ara sokaklardan panzerler ve polisler fışkırmaya başlar. “bu kadar kişi ve bu kadar panzer nereye saklanmıştı acaba önceden” diye düşünmekten kendini alamaz sabah işine gitmeye çalışan masum kadın. Kendini güvenli saydığı bir noktaya atar ve neler olduğunu izlemeye başlar. İki ayrı sendikanın arasında, polislerin de menzilinde kaldığını farketmesi uzun sürmez. Fakat gidecek yeri de yoktur. Bir köşeye pısıp, bekler. Bir süre sonra insanlar yeniden koşmaya başlarlar. Bu defa daha hızlı. Ne olduğunu anlamaz ama kaçacak yeri de olmadığından, ölece durur sabah işine gitmeye çalışan masum kadın... derken gözleri yaşarmaya, ciğerleri yanmaya başlar. Bu hissi tanımaktadır; biber gazı... etrafından gaz maskesi takmış gazeteceiler ve eylemciler akmaktadır ama sabah işine gitmeye çalışan masum kadın olduğu yere çakılmış gibidir adeta.
Uzun süren bir bekleyiş ve ciğerlerinin nispeten normale dönmesinin ardından yeniden, büyük bir azimle işine gitme eylemine devam eder. Bu kez de polis barikatı ile karşılaşır. Yüzünde en masum ifadesi ile yaklaşarak “benim işe gitmem lazım” der. Oysa asık suratlı gudubet polisin onun masum ifadesine ayıracak zamanı yoktur. “bu benim problemim değil” der. İşte bu tersleme ile sabah işine gitmeye çalışan masum kadın dönüşür. Sinirlenmiştir ve artık geri dönüşü yoktur. Sinirlendiğinde yaptığı gibi hızlı hızlı konuşmaya başlar polislerin topunun suratına. “ bak kardeşim.. senin görevin iyi ile kötüyü ayırt etmek. Burda her önüne geleni terslemek için dikilmiyorsun neticede. Bunca yıllık özgeçmişinin bi getirisi olarak; beni, şurda birbirini taşlayan eylemcilerden ayırmayı başarman beklenirdi. Bana ezberden söylenen kısır cümlelerle değil, çözümlerle gel” Polis gerçekten şaşırmış görünür. İşte o anda sabah işine gitmeye çalışan masum kadın, polisin vereceği tepkiden, bir an için bile olsa tırsar. Fakat blöf işe yaramış, polisin kafası karışmıştır. “alt yoldan gidebilirsiniz bayan” der ve arkasını döner polis. sabah işine gitmeye çalışan masum kadın ise kazandığı zafer ile polisin tarif ettiği yöne yürümeye başlar. 10 dakika kadar yürüdükten sonra ne kazandığı zaferin bi anlamı kalmıştır, ne de işe gitmenin. Bulabildiği ilk boş taksiye kendini atar ve “istersen tüm istanbulu dolaştır ama ne olur beni iş yerime ulaştır” der. Taksi şöförü de, kendisini mümkün olan en kısa yoldan iş yerine ulaştırır.
Macera da burda biter...
Ama saçları hala biber gazı kokmaktadır, sabah işine gitmeye çalışan masum kadının...
0 yorum:
Yorum Gönder