sevgili SeMe'nin yazısı ilham verdi bana...
güne dair kırgınlıklar, kızgınlıklar, acılar; o günle beraber kapanır gider aslında..
sadece kinci yürekler taşır yeni güne..
çok sevdiğim bi yazar var benim. şarkıcı da kendisi... aslında pek çok kişi onu şarkıcılığı ile tanır da kitabı olduğunu öğrenince pek şaşırır.
Umay Umay..
edindiğim ilk kitabı "Orospu Kırmızı" idi. çok etkilenmiştim..
hemen ardından "34 U 442 Veda Busesi" adlı kitabını edinmiştim. gerisi geldi sonra..
o kitaplardan birinde, emin olamıyorum hangisi olduğundan, bir cümle geçer...
"Uyurum ve Herşey Geçer"
ve ben de..
uyudum ve herşey geçti...
dün kötü bi gündü aslında ama artık hastalık ve hastane dialogları yazmaktan sıkıldığım için yazmadım.
kötü bi gündü ve ne kimseyi görecek ne kimseyle konuşacak halim vardı..
uyudum ben de.. iyileşmeye yatar gibi, yaralarımı yalar gibi; uyudum...
bugün daha iyi..
ne olanı değiştirmeye kudretim olduğunu sanacak kadar gencim; ne gücümün yetmeyeceği şeyleri hayal edecek kadar toy..
olanı -başımızla beraber- taşımayı öğretmiş bize hayat.
ve ben, enteresandır; uzun zamandır hiç bir şeye 1 günden fazla üzülmüyorum.
kayıplar, acılar, yaralar...
korkmuyorum..
çünkü biliyorum ki;
uyurum ve herşey geçer...
2 yorum:
geçmeli herşey uyuduğunda sevgili polly... geçmeyecek şeyler olursa şayet, zaten uykuya sığınmayız, değil mi :)
bilmem, sığınmaz mıyız?
Yorum Gönder