Bitti ya, bir hafta daha bitti. yarın Cumartesi, şaka gibi! sadece 4 saat çalışacağım... sonra eve gidecek, temizlik yapacak, vurup kafayı yatacağım.
akşama misafirlerim olacak. liseden iki arkadaşım kalmaya gelecek. onlara yemek yapacağım bi güsel... yemek, sohbet fln derken; harika bi cumartesi olacağını umuyorum. pazar günü ise misafir vesilesi ile evi cumartesiden temizlemiş olduğumdan, yapacak tek mecburiyetim yatmak olacak ki, öle mecburiyete can kurban..
kendime bakacam, bak bu sefer kararlıyım... elime ayağıma, kaşıma gözüme falan... yiter yaw, bakımsız bakımsız nereye kadar.
ben zaten yaz aylarında pek derbeder olurum.. terliyorum ya sıcakta; ne makyaj yapabiliorum, ne saçlarımı açabiliyorum.
ama gelsin şöle bi sonbahar... terlemeyeceğimi bildiğim her an, fondoten sürmekten keyif alıyorum arkadaş.. saçlarımı fönlü kullanmaktan, tırnaklarımı santim santim uzatmaktan.. hatta kırmızı ruj sürüp tüm gün taze kalmasını sağlamaktan bile..
hem benim kışlık ayakkabılarım yazlıklardan daha fazla.. hem daha da şıklar.. kışın topuklu giymek bile, yazınki kadar eziyet olmuyo..
tamam yağmur çamur sevmiyorum ama, yağışsız bir gökyüzüne sahip eylül-ekim ayları..
hastayım size...
hele bi de şu yorgunluk sorunumu bi rayına oturtabilirsem...
yanımdan geçerken tanırsınız bence D:
2 yorum:
yazın topukluyu geçtim, ayakkabı giiymek bile başlı başına dert:D çorapsız giymek zorunda oluyosun çoğunu, o da it ayağına döndürüyo ayaklarımı afedersin.. ayy her yerden vuruyolar filan ühü:(
ama baharlar öle mi ya? ayakların konfor konusunda tavan yaptığı aylar.. hele bi de iş yerinde topuklu giyme zorunluluğu yok mu? çok kötü kokuyo ayakları insanın.. sadece benim değil yane, herkesinki kokuyo :D
Yorum Gönder